Volkanlar Neden Durup Dururken Faaliyete Geçti? Son dönemde yaşadığımız gezegenin kabuğu ile ilgili hareketlilik bizi korkutmaya devam ediyor. Bu hareketlilik sonucu meydana gelen ardı ardına volkanik patlamalar ile ilgili haberler gündemi oldukça fazlasıyla meşgul ediyor.
İtalya, İzlanda ve Japonya başta olmak üzere bu ülkelere eklenecek olası sönmüş yanardağ barındıran diğer ülkelerin eklenmesiyle bizi volkanik patlamalar haberleri veren yeni son dakika haberleri bekliyor.
Bu konuya her zaman olduğu gibi bilimsel açıdan bakmak istiyoruz. Akıllara gelen ilk soru Volkanlar nasıl oluyor da patlıyor?
Volkanlar Nasıl Patlar?
Bir küreyi andıran gezegenimizin iç derinlikleri o kadar çok sıcaktır ki bazı kayalar yavaş yavaş erir ve magma adı verilen kalın, yarı akıcı bir maddeye dönüşür. Bu madde etrafındaki katı kayaya göre daha hafif olduğu için magma yükselir. Daha sonra magma odaları denen alanlarda toplanır. Bu odaların yer kabuğunun yüzey kısımlarına ulaşan çatlakları arayışı devamlı bir faaliyettir. Bu arayışın sonunda magmanın bir kısmı bulduğu deliklerden ve çatlaklardan Dünya yüzeyine doğru itilir. Bu itme bizler tarafından patlama olarak adlandırılır. Patlayan magmaya lav adı verilir.
Bazı volkanik patlamalar aşırı yüksek patlayıcı şeklindedir, bazıları ise tam tersi patlayıcı bir etkide değildir. Bir patlamanın patlayıcılığı magmanın bileşimine doğrudan bağlıdır. Magma akıcı ise gazlar kolaylıkla oradan kaçabilir. Bu tür magma patladığında yanardağdan dışarıya sıvı görünümlü şekilde akar. Buna en iyi örnek Hawaii’deki yanardağlardaki patlamalardır. Yavaş hareket etmesi biz insanlar için avantajdır, adeta kaçmamız için bizlere fırsat verir. Magma kalın ve yapışkan ise gazlar kolaylıkla kaçamaz. Gazlar şiddetli bir şekilde kaçıp patlayana kadar basınç oluşur.
Bunun için ise en iyi örnek Washington’daki St. Helens Dağı’nda meydana gelen patlamadır. Bu tür patlamalarda magma havaya fırlar ve tefra adı verilen parça ve parçacıklara ayrılır. Tephra’nın boyutları küçük kül parçacıklarından ev büyüklüğündeki kayalara kadar değişebilir.
Patlayıcı volkanik patlamalar tehlikeli ve ölümcül olabilir. Bir yanardağın yanından veya tepesinden sıcak tefra bulutlarını patlatabilirler. Bu ateş dolu bulutlar dağ yamaçlarından aşağı inerek önlerine çıkan neredeyse hemen her şeyi yok edebilirler. Gökyüzüne püsküren kül, toz halindeki kar gibi
Dünya’ya geri düşüyor. Bahsettiğimiz üzere bu tip olayların hava olayları üzerinde etkisi de olabilmektedir.
Volkanlar hava durumunu etkiler mi?
Kısa cevabı evettir, şimdi bunu daha detaylandırmak yerinde olacaktır. Volkanlar hava durumunu hata dünyanın iklimini bile etkileyebilir. Bunu neden söyleyebiliyoruz?
Yıl 1991 ve Filipinler’de bulunan Pinatubo yanardağındaki patlamanın ardından, dünya çapında normalden daha çok soğuklar ve normalden çok daha sıcaklıklar kaydedildi.
Bu olay sonrası oluşan bulutları inceleyen bilim insanlarının bazı tespitleri;
Bu buluttaki kükürt dioksit (SO2) (yaklaşık 22 milyon ton) su ile birleşerek sülfürik asit damlacıkları oluşturur, bu koyu renkli bulutlar, güneş ışığının bir kısmının Dünya’ya ulaşmasını engeller ve böylece bazı bölgelerdeki sıcaklıklar 0,5 santigrat dereceye kadar düşer. Pinatubo Dağı büyüklüğünde bir patlama hava durumunu bir değil birkaç yıl etkilemesi bekleniyor. Nitekim bu tespitler ilerleyen yıllarda da gözlemlendi ve doğruluğu ispatlanmıştır.
Bu olaya benzer bir diğer olayda 1815 yılında Endonezya’daki Tambora Yanardağı’nın kayıtlı tarihteki en güçlü patlama olan dehşet verici patlamasıyla da meydana geldi. Tambora’nın volkanik bulutu küresel sıcaklıkları 3 santigrat dereceye kadar düşürdü. Patlamadan yıllar sonra bile, kuzey yarımkürenin çoğunda olumsuz etkileri görülmeye devam etti. Avrupa’nın bazı bölgelerinde ve Kuzey Amerika’da 1816, “yazsız yıl” olarak anıldı. Bu kadar hasar veren ve olumsuz etkileri yıllarca süren bir olayın olumlu tarafları olabilir mi?
Volkanik patlamaların bazı faydaları nelerdir?
Bu kadar derin yaralar ve hüzünlü izler bırakan doğa olayının yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda faydaları olduğu da tespit edilmiştir:
- Volkanik materyaller eninde sonunda parçalanır ve hava etkisiyle Dünya üzerindeki en verimli topraklardan çoğunu oluşturmuştur; bu toprakların işlenmesi çok miktarda yiyecek üretir ve tarih boyunca uygarlıkları beslemiş ve beslemeye devam etmektedir.
- Genç volkanik sistemlerle ilişkili iç ısı, jeotermal enerji üretmek için kullanılmaktadır.
- Dünyada çıkarılan bakır, altın, gümüş, kurşun ve çinko gibi metalik minerallerin tamamına yakını, sönmüş yanardağların köklerinin derinliklerinde bulunan magmalarla doğrudan bağlantılıdır.
11 Ekim 2023 gibi yakın bir tarihte Smithsonian Enstitüsü’nün yaptığı açıklamaya göre dünya çapında 46 adet yanardağ aktif. Bu yanardağların bazıları aktivitelerini durdururken yeni yanardağlar faaliyete geçti.
Harekete geçen bazı önemli dağlar
İzlanda’da Fagradalsfjall Yanardağı, depremlerin ardından volkanik faaliyetler nedeniyle acil durum ilan edilmesine neden oldu.
İtalya’da Etna yanardağı da yeniden parçacık ve duman püskürtmeye başladı.
İzlanda Meteoroloji Dairesi, Reykjanes adı verilen yarımadada patlama olasılığının arttığını belirterek ülkeyi turuncu alarma geçirdi. Birkaç gün içinde gerçekleşmesi beklenen patlama, bizlerin akıllarına 2021 yılını getiriyor. 2021’de yaşanan patlama sonrasında Avrupa’nın birçok önemli kısmında hava ulaşımı büyük ölçüde aksamıştı.
İtalya’da Sicilya Adası’nda bulunan Etna, ülkenin en büyük yanardağlarından biri. Ülkenin Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü (INGV) tarafından yapılan açıklamada, yanardağın güneydoğusundaki bir kraterden güçlü bir lav akışı olduğu ve püskürtülen küllerin 4500 metre yüksekliğe ulaştığı ifade edildi. Küller sebebiyle Etna’nın yakınındaki yerleşim birimleri kül altında kaldı. Etna yanardağı, Avrupa’nın en yüksek aktif yanardağı olarak biliniyor.
Japonya’da ise eski adıyla Iwo Jima, yeni adıyla Iwoto’nun yaklaşık 1 kilometre açığında bir volkanik yapının faaliyete geçmesi ise yeni bir ada ortaya çıkarmıştı. Bu bölgede de yanardağ faaliyetleri devam ediyor.
Aslında, tarih boyunca sürekli olarak meydana gelen bir olay olmasına rağmen, içinde bulunduğumuz yüzyılda ve özellikle son dönemde gündemde bu kadar çok yer almasının sebebi birçok nedene dayanabilir. Örnek vermek gerekirse Dünyamızın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı sürekli olarak değişiyor. Ayrıca bu hız değişimi ile birlikte rotasyon yönü de sürekli küçük oranda olsa da farklılıklar gösteriyor. Bu durumun sonucu olarak da yanardağ aktivitelerinin arttığını gösteren birçok çalışmalar mevcuttur. Buna da başka bir makalede değinmek isteriz.
Volkanlar Neden Durup Dururken Faaliyete Geçti? Bu soruya cevap bulmaya çalıştık. Beğenerek okuduğunuzu umuyoruz. 🙂
@tarihlibilim
#etna #yanardag #bilim #tarihlibilim