Nikola Tesla, bugün bizlerin sahip olduğu birçok teknolojinin arkasındaki gizli kahraman olarak bilinir. Zihinlerde alternatif akımı ile hatırlanan Tesla, aynı zamanda kablosuz iletişim, lazerler, röntgen, radar ve robot biliminde ilerlemeler sağlayan önemli çalışmalara da imza attı.
Peki, hakkında az bilgi sahibi olmamıza rağmen öğrendikçe şaşırmamıza neden olabilecek yeni bilgilere hazır mısınız? Tesla hakkında az bilinenler makalemiz size okuyunca keyif verecek.
O bir OKB
Nikola Tesla, zeki biri olmasına rağmen psikiyatrik sorunlarla mücadele etti. Özellikle, 1917’de OKB semptomları belirgin hale geldi. Tesla, giderek artan bir şekilde üç rakama takıntılı hale geldi. Örneğin, yüzme havuzunda tam olarak 33 tur atmayı taahhüt etti, eğer saymayı unutursa, havuzdan çıkmadan önce tekrar sıfırdan başlamak zorunda olduğunu hissetti.
Ayrıca, sadece 3’e bölünebilen bir sayının bulunduğu otel odalarında kalmayı tercih etti. Yemek servisi yapıldığında, gümüş eşyaları ve tabakları silmek için 18 adet peçete istedi. Bazıları, Tesla’nın 6 ve 9 sayılarına olan ilgisini, belirli sayıların evrenle ilişkileri açısından önemli olduğuna olan güçlü inancına bağladı. Hayatının bir noktasında, müdahaleci düşünceler ve zihinsel imgelerle birlikte sarsıcı ışık parlamaları içeren bir çöküntü yaşadıktan sonra Budapeşte’deki bir hastaneye kaldırıldı. Obsesif kompulsif bozukluğu hiçbir zaman azalmadı ve bu durum onun için zorlu bir süreçti.
Tesla’nın yemek yerken bile alışılmadık davranışları olduğu belirtiliyor. Yemeği çiğnerken çene hareketlerini sayması ve yemeğin ağırlığını tahmin etmeden önce ilk lokmayı almaması, akşam yemeği misafirlerini şaşırtmayı bir gelenek haline getirdiği bildiriliyor. Yemek yerken, yemeğin hacmini zihinsel olarak hesaplamadan önce tat alma deneyiminden zevk alamadığını fark etmesi de bu alışkanlıkların bir parçasıydı. Tüm bunlar muhtemelen Obsesif Kompulsif Bozukluğunun belirtileri olarak değerlendirilebilir.
Güvercin Hayranlığı
Tesla’nın doğaya ve hayvanlara olan ilgisi bilinirken, özellikle güvercinlere olan tutkusu dikkat çekiyordu. Güvercinleri besler, seyreder ve zamanının çoğunu onlarla geçirirdi.
Hatta New York’ta yaşarken, hasta veya yaralı güvercinleri tedavi etmek için otel odasına geri getirirdi. Özellikle beyaz bir dişi güvercine karşı özel bir bağ hissettiği ve onun “kalbini çaldığı” bilinir. Hatta onun için, güvercinin sevgisini insanın bir kadını sevdiği gibi hissettiğini iddia etmiştir.
Güvercinin, ölüm döşeğinde olduğunu haber vermek için geceleyin pencereden odasına uçtuğunu bile iddia etmiştir. Tesla’nın insanlarla bağ kurma zorluğunu aşmak için kuşlarla olan doğal yeteneğini kullanması muhtemeldir. Özellikle beyaz dişi güvercinle olan ilişkisi, onun için duygusal bir boşluğu dolduruyordu. Bu da onun için son derece anlamlıydı.
Germafobik davranışları
Tesla, gençliğinde şiddetli bir kolera nöbeti geçirdikten sonra uzun bir süre sağlık sorunlarıyla boğuştu. Liseyi bitirdikten hemen sonra bu hastalığa yakalandı ve neredeyse hayatını kaybediyordu. Dokuz ayını yatakta geçirdi ve ziyaret eden doktorlar, zayıf düşmüş Tesla’nın iyileşme şansının pek olmadığına inanıyordu. Gençlik yıllarında birçok enfeksiyonla karşılaşmış olması, mikroskobik canlıları incelemeye karar verdiğinde fobisinin daha da artmasına neden oldu. Bu deneyimler onu aşırı derecede hijyenik biri haline getirdi. Yemek yerken eldiven giyiyor, her eşyasını titizlikle temizliyordu. Saçına dokunmaktan nefret ediyor, hatta kimsenin elini sıkmayı reddediyordu.
İnci takı düşmanlığı
Tesla’nın duyu dışı algılama yeteneğine sahip olduğu söylenir. Özellikle inci gibi küresel takılar onu rahatsız ediyordu. Ancak, incilere özellikle karşı bir nefreti vardı ve inci takan kadınlarla konuşmayı dahi reddederdi. Bir dönem, işe giderken inci takan sekreteri eve göndermişti.
Çünkü bu durum onu öfkelendiriyordu. Bu tuhaf nefret, tam olarak açıklanamamış olsa da diğer tuhaf davranışlarıyla uyumluydu ve büyük olasılıkla onun yoğun ve tedavi edilmemiş OKB’sinin bir göstergesiydi.
Hümanistliği
Tesla, insanın doğaya müdahalesinin fazla olduğunu düşünerek, o dönemde tartışmalı olan öjeni fikrine oldukça destek verdi. Babası tarafından Hıristiyan olarak yetiştirilmişti. Tesla, bu inançlara katılmadığını belirtti ve dini fanatizme karşı çıktı. Dini inançlarıyla ilgili olarak, Tesla, evrenin sonsuza dek var olduğuna ve hiçbir zaman sona ermeyeceğine inandığını ifade etti. Ayrıca, ölümden sonraki yaşam kavramına inanmadığını ve ruhun varlığını reddettiğini belirtti; ona göre, insan sadece biyolojik bir varlıktır ve biyolojik işlevler sona erdiğinde, ruh dahil her şey sona erer.
Tesla hakkında az bilinenler makalemizi beğendiğinizi umuyoruz. 🙂
@tarihlibilim
2 comments
Gülay
çok enteresan bu kadar ayrıntılı bilmiyordum
teşekkür ederiz güzel bilgiler icin
Teşekkür ederiz.