Teleskop keşfediliyor.

Evet, teleskobu kim icat etti?

Kimin icat ettiği tam olarak bilinmeyen birkaç buluştan biri…

Hatırlayacaksınız, pil ile ilgili Pil, pilin tarihi ve sonsuz pil makalemiz gibi mesela.

Orada da tarihin içinde benzer birçok deneme olduğunu ama patenti alan ilk kişinin Alessandro Volta olduğu için ona mal edildiğini hatırlayacaksınız. Şimdi biz bugün uzayı keşfetmemize yardımcı olan, o dönemlerde ise sadece çok daha küçük çaplı uzakları yakınlaştıran teleskobun tarihine bir yolculuk yapmak istiyoruz.

Teleskop ile ilgili ilk denemeler

Çinli filozof Mozi, M.Ö. 400’lü yıllarda içbükey aynaların güneşten gelen ışınları odaklayabildiğine dair gözlemlerini kaydettiğinde belki de uzağı yakın gösterme konusunda deneysel adımlar attığının tam olarak farkında değildi. Daha sonraları M.Ö. 424’te Yunan oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni Aristophanes, içi suyla dolu birçok şekle sahip camların güneş ışınlarını bükebildiğini fark etti ve bunu kaydetti. M.Ö. 3. Yüzyılda ise Yunan matematikçi Öklid ilk olarak güneş ışınlarının yansıması ve kırılmasına ilişkin bilimsel bir bakış açısına sahip olarak çalışmalarda bulundu. Onun bu çalışmaları yüz yıllar sonra Ptolemy tarafından geliştirildi. M.S.10. yy.’dan sonra İslam bilim insanları birçok önemli çalışmaya imza attı. Hatta İbn-i Heysemın “Optik Kitabı” Avrupa’ya Latince‘ ye çevrilerek ulaştı. Bu kitap Avrupa’nın modern lens keşfinin temelini oluşturacaktı. Öyle ki 13. Yüzyılda keşfedilen gözlük bu çalışmaların bir sonucu olarak hayatımıza girmiştir. 1570’den sonra uzağı yakın gösterme konusu bilimin aklını daha fazla kurcalamaya başlamış ve bununla ilgili çok fazla araştırma ve deneysel çalışmalar gerçekleşmiştir.

1590 yılı ve bu tarihe yakın takip eden yıllarda Hollandalı Zacharias Janssen ve Hans Janssen işyerlerindeki cam stokları ile vakit geçirirken konkav bir mercek ve konveks bir merceğin yan yana aynı hizaya geldiğinde küçük bir nesnenin daha büyük göründüğünü fark etmeleri bugün kullandığımız, teleskop, mikroskop gibi tüm cihazların gelişimi için bir fitil gibi olmuştu. 1608 yılında Hans Lippershey isimli yine Hollandalı olan bir gözlükçü bu buluşun patentini almaya kalkışan ilk kişi olmuştur. Lippershey teleskop ile ilgili şu tezde bulunmuştur,

“aynı hizada ama uygun aralıkta hizalanmış konkav ve konveks mercekler uzaktaki nesneleri yakın gösterecektir.”

Bu belki bu o yıllarda kazara keşfedilen bir şeydi, sonuçta küçük parçalara sahip gözlükleri bütün gün inceleyen gözlükçüler, sapları tutmaya yarayan o minik vidalarla başları her gün derde giriyordu. Bu durum onları mutlaka arayışa itmiş olmalı. 1609 yılında Ünlü gökbilimci, fizikçi, mühendis, matematikçi ve ileride gözlemsel astronominin babası kabul edilecek olan Galileo Galilei, Hollandalı Hans Lippershey’in temel teleskop tasarımını “perspicillum” olarak adlandırarak geliştirmeye başladı. Zaman içinde adı o zaman henüz teleskop olmayan bu yeni tasarımını birçok önemli, ileride bilime çok fazla katkıda bulunacak astronomik keşif yapmak için kullandı.

Teleskop Kelimesi

“Teleskop” kelimesi, Yunan matematikçi Giovanni Demisiani tarafından Galileo Galilei’nin birçok teleskobundan birine ev sahipliği yapan İtalyan Bilim Akademisi “Accademia dei Lincei“yi ziyareti sırasında ortaya çıktı.

Bu kelime “tele(uzak) ve “skopein(bakmak veya görmek) kelimeleri birleştirilerek türetilmiştir.

Galileo ve Teleskopları

Teleskopun keşfi, Dünya’nın kozmostaki yerini anlamamızı geliştirmede çok önemli bir rol oynadı. Teleskopların prensipleri az öncede bahsettiğimiz gibi asırlarca süren birbirini takip eden geliştirilmeye açık sayısız denemeler ile yaratıldılar. Gözlük yapımcıları Hans Lippershey & Zacharias Janssen ve Jacob Metius bağımsız olarak yaptıkları da ilkel teleskoplardı. Galileo kendisinden önceki tüm teleskop çalışmalarını evreni anlamak ve çok daha uzakları görmek için kullanan ve astronomi adına geliştiren kişi olmuştur. Galileo’nun teleskopik gözlemlerinin öyküsü, kanıtları görme ve toplama aracının kozmos anlayışımızı nasıl çarpıcı biçimde değiştirebileceğini gösteriyor.

İlk ve ilkel teleskoplar, öncelikle ölçme ve askeri disiplinler gibi Dünya’ya bağlı gözlemler yapmak için kullanıldı. Galileo ise teleskopları uzaya çeviren küçük bir gökbilimciler grubunun önemli bir parçası olmayı seçmişti. 1609’da Galileo kendi teleskopunu yaptı, ardından Venedik’te teleskopu tanıttı. Teleskobun bu tanıtım sonrası Venedik’te ona ömür boyu okutmanlık kazandırdı.

Galileo bu ilk başarısının ardından teleskobu iyileştirmeye odaklandı. Bu ortaya çıkan ilk teleskop, nesneleri üç çapta büyüttü.

Yani, nesnelerin çıplak gözle olduğundan üç kat daha büyük görünmesini sağladı. Teleskopun tasarımını geliştirerek, sekiz kat ve sonunda otuz kat büyütebilen bir alet geliştirdi. Göksel nesnelerin büyütülerek gözlemlenmesi bu sayede mümkün olmaya başlamış oldu. Galileo ve teleskopun hikayesi, astronomi, uzay teknolojilerin bilimsel bilgide ilerleme sağlamada oynadığı ana ve kilit rolün çok güçlü bir örneğidir.

Bu ilerlemeler ile birlikte, teleskop evreni anlamamız ve kavramamız için bir keşif ötesi bir buluş olmuştur. Bu, kozmosun anlaşılması için merak duyan çağdaşı olan ve sonra gelecek olan tüm bilim insanı insanların gözlemlerini geliştirmeleri için lokomotif olacaktı. 17. Yüzyılın başlarında daha birçok yeni bilim insanı teleskoplarını alıp gökyüzüne doğrulttu. Galileo başarılı bir öncü olarak bu evreni anlama isteği için sonraki nesiller için iyi bir örnek olmuştur. Galileo, yaşadığı dönemde gözlemlerin önemini çağdaşlarından çok daha kolay anladı. Mesela Galileo’dan önce Güneş için mükemmel bir küre diye bir tabir kullanılırdı, pürüzsüz oldu ve sabit olduğu düşünülürdü. Galileo güneş üzerindeki lekeleri takip ederek, güneşin aslında döndüğünü ve pürüzsüz olmadığını ilk fark eden kişidir.

Yine Galileo, Ay’ın yüzeyinde kraterler olduğunu yani onunda pürüzsüz olmadığını fark eden ve bunu söyleyen ilk kişidir. Ay’ın mükemmel bir küre olmadığı artık bilinmiş oldu. Yıldızlar, Ay, Jüpiter, Güneş ve Venüs gezegeninin evreleri hakkındaki gözlemleri ve yorumları, bizlerin kozmos anlayışını baştan sona değiştirmiş ve geliştirmiştir. Jüpiter’inde tıpkı dünya gibi uyduya hatta uydulara sahip olduğunu ilk söyleyende o olmuştur, tüm bu keşifleri Galileo ile ilgili makalemizde ayrıntılı olarak paylaşmak daha faydalı olacaktır.

Kepler ve Teleskop

Johannes Kepler ismi en az Galileo kadar gökleri keşfetme arzusu barındıran kâşif ve bilim insanı için kronolojik bir önem taşımaktadır. Galileo’nun aynı zamanda çağdaşı olan Kepler, uzayı tanımak ve anlamak isteyen herkes için çok kıymetli araştırmalarda bulunmuştur. Astronomiye kazandırdığı Kepler tipi kırılma teleskopu, halen kullanılmakta olan teleskopların ilkel modelini temsil etmektedir. İki dışbükey mercek kullanımı ile bir teleskopik cihazın yapılabileceğini, ancak elde edilen görüntünün baş aşağı olacağını söylemişti. Kepler bu yeni tasarımın avantajlı olduğunu, daha geniş görüş alanı sağladığını da söylemişti. Alman matematikçi Christoph Scheiner, güneş üzerinde keşfedilen lekeler çok ilgilenen bir gök meraklısıydı. Güneş lekeleriyle ilgili çalışması için Scheiner, dışbükey merceklere sahip büyük teleskoplarla birçok deneyler yaptı. Bir nesneye doğrudan teleskop ile baktığında görüntünün ters çevrildiğini fark etti. Kepler’in tahmin ettiği gibi, bir Galile teleskopundan daha parlak ve görüş alanı çok daha genişti. Astronomik gözlemler için ters bir görüntü sorun olmadığı için, “astronomik teleskop” olarak bilinen şeyin avantajları, çok sonraları, 17. yüzyılın ortalarında bilim camiasında genel kabul görecekti. Kepler tarafından ilke defa söylenen daha sonra Scheiner tarafından savunulan astronomik teleskopun bazı dezavantajları da vardı. Renk sapmaları, geometrik bozulma, yanlış renk sunumu, türünde hatalar doğru sonuca ulaşmada zorluklar çıkarıyordu. İlerleyen birkaç on yılda mercek taşlama ve cilalamada gelişen teknolojilerle birlikte çok daha kaliteli mercek ve lens teleskopların doğruluğuna katkıda bulunmuş oldu.

Teleskop büyüyor

17.yüzyılın ortalarında teleskop 15 fit hatta 20 fit uzunluğuna ulaşmış ve nesneleri yaklaşık yüz kat büyüklükte gösterebilecek seviyelere ulaşmıştı. 1656’da Hollandalı bir matematikçi ve astronom olan Christiaan Huygens ve kardeşi Constantine Huygens tarafından yapılmış olan teleskop 23 fit (7 metreden biraz uzun) uzunluğundaydı. Bu uzunluk ve nesneleri görüntüle bileyeceği alan o dönem için muazzamdı. Christiaan Huygens’ in teleskobuyla görüntüleyebildiği en muhteşem nesne Orion Bulutsusu* olacaktı. Huygens daha sonra bu deneyimi hakkında şöyle diyecekti.

Orion’un kılıcında birbirine oldukça yakın üç yıldız vardır. 1656’da tesadüfen bunlardan birinin ortasını bir teleskopla izliyordum, tek bir yıldız yerine on iki yıldız kendilerini gösterdi (nadir olmayan bir olay). Bunlardan üçü neredeyse birbirine değiyordu ve diğer dördü nebulanın içinden parlıyordu, öyle ki etraflarındaki boşluk tamamen berrak ve oldukça siyah görünen gökyüzünün geri kalanından çok daha parlak görünüyordu, etkisi bir açıklığın etkisiydi. Daha parlak bir bölgenin görülebildiği gökyüzü.
—Huygens, 1659

İlerleyen yıllarda uzun odaklı teleskop Alman gökbilimci Johannes Hevelius tarafından 150 fit (45,72 metre) uzunluğa ve 8 inç (20,32 cm) çapa ulaşacaktı. Teleskop geçen yıllar içerisinde çok daha fazla gelişecek ve evreni tanımamızda bize gerek yer küremizde gerekse uzayda yardımcı olmaya devam edecekti

Bununla ilgili kronolojik sıralamayı aşağıdan görebilirsiniz.

Kronoloji

Teleskop Zaman Çizelgesi ve Teleskop Tarihindeki Önemli Olaylar

  • MÖ 470-390– Çinli filozof Mozi, içbükey aynaların güneşten gelen ışınları odaklayabildiğine dair gözlemlerini kaydetti.
  • MÖ 424- Yunan oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni Aristophanes, suyla dolu birçok şekle sahip camların güneş ışınlarını bükebildiğini kaydetti.
  • MÖ 3. yüzyıl- Yunan matematikçi Öklid ilk olarak güneş ışınları, yansıma ve kırılmaya ilişkin bilimsel bir genel bakış yazdı. Çalışmaları 5 yüzyıl sonra Ptolemy tarafından genişletildi.
  • 10-12. Yüzyıl – birkaç Arap bilim adamı ışığın, aynaların, merceklerin ve daha fazlasının özelliklerini incelemeye başladı. İbnü’l-Haytham‘ın “Optik Kitabı” Avrupa’ya ulaştı ve Latince’ ye çevrildikten sonra, Avrupa’nın modern lens keşfinin temeli oldu.
  • 13. yüzyılın sonları- İlk gözlükler icat edildi.
  • 1570’ler– Merceklerin “uzaktaki şeyleri yakınmış gibi gösterme” yetenekleri hakkında çeşitli raporlar yapılmıştır.
  • 1608- Hollandalı gözlük üreticisi Hans Lippershey, bugün teleskop olarak bilinen şeyin patentini aldı. Kendi icatlarını kaydetmeye çalışan diğer iki Hollandalı bilim adamını (Jacob Metius ve Zacharias Janssen) yenmeyi başardı.
Hans Lippershey teleskop tasarımı
  • 1609– Ünlü gökbilimci, fizikçi, mühendis ve matematikçi Galileo Galilei, Hans Lippershey’in temel teleskop tasarımını “perspicillum” olarak adlandırarak geliştirmeyi başardı. Teleskopunu birçok önemli astronomik keşif yapmak için kullandı.
  • 1611– “Teleskop” adı, Yunan matematikçi Giovanni Demisiani tarafından Galileo Galilei’nin teleskoplarından birine ev sahipliği yapan İtalyan bilim akademisi “Accademia dei Lincei”yi ziyareti sırasında ortaya çıktı. Bu kelime “tele” (uzak) ve “skopein” (bakmak veya görmek) kelimelerinden türetilmiştir.
  • 1611– Johannes Kepler teleskopların, optiklerin ve ışık ışınlarının iç işleyişi hakkında ayrıntılı bilimsel açıklamalar yaptı. Yalnızca astronomiye odaklanan ilk teleskopu yarattı (iki dışbükey merceği vardı).
  • 1616–1684– Christian Huygens, James Gregory, Isaac Newton, Laurent Cassegrain ve Robert Hooke tarafından sağlanan icatlar da dahil olmak üzere, büyük miktarda bilimsel çaba teleskopların daha da geliştirilmesine odaklanmıştır.
  • 1720-1721– İngiliz matematikçi John Hadley, parabolik aynalar üzerinde çalışarak teleskopları önemli ölçüde geliştirmeyi başardı.
  • 1730-1783– James Short, Chester Moore Hall, John Dollond ve Jesse Ramsden’in çabalarıyla teleskoplar daha da geliştirildi.
  • 1897 – Yerkes Gözlemevi, zamanının en büyük teleskopu olan 101.6cm refrakter teleskopu inşa etti.
  • 1910 – En ünlü teleskop tasarımlarından biri oluşturuldu- Ritchey-Chrétien teleskopu.
  • 1970– İlk teleskop, Uhuru sondası üzerinde uzaya fırlatıldı. Bu aynı zamanda şimdiye kadar kullanılacak ilk gama ışını teleskopuydu.
  • 1990– Hubble teleskopu Dünya’nın yörüngesine girdi. Hızla inşa edilecek en ünlü ve en önemli teleskoplardan biri haline geldi.
Hubble Teleskop
  • 2009 – Kepler teleskopu, komşu yıldızlarımızın yörüngesinde dönen gezegenleri bulmak amacıyla uzaya fırlatıldı. 2.4m çapında aynaya sahiptir.
  • 2011 – NASA, 2018’de tüm zamanların en iddialı uzay teleskobunu başlatma planlarını duyurdu. James Webb Uzay Teleskobu derin uzayda çalışacak ve 6.5m çapında şaşırtıcı bir aynaya sahip olacak.
James Webb Teleskop

*Orion Bulutsusu ; İlk kez 1610 yılında Fransız Nicolas-Claude Fabri de Peiresc tarafından keşfedilmiştir.

@tarihlibilim

#teleskop #cosmos #Galileo #lippershey #newton #telescop #space #kopernik #Hubble #optikkitabı #orion #Kepler #jameswebbspacetelescope #uzay #tarihlibilim

https://www.tarihlibilim.com/post/mikroskop-kesfi/

https://www.tarihlibilim.com/post/tarihe-yon-veren-bilim-insanlari/

Öne Çıkan Yazı

Tetris oyunu

Penisilinin keşfi

ATM’nin Doğuşu

3 comments

Evrenin en parlak nesnesi - Tarihli Bilim Ağustos 29, 2024 - 10:10 am
[…] bu keşfi, üniversitenin Coonabarabran’daki NSW Siding Spring Gözlemevi‘nde 2,3 metrelik bir teleskop kullanarak gerçekleştirdi. Daha sonra bulguları, Avrupa Güney Gözlemevi’nin (ESO’nun) 8 […]
Mikroskop keşfi - Tarihli Bilim Eylül 13, 2024 - 6:43 pm
[…] Teleskop ve mikroskop, temelde uzak ve yakın nesneleri gözlemlemek amacıyla kullanılan iki farklı optik araçtır. Her ikisi de optik sistemleri kullanarak görüntüleri büyütür, ancak kullanım amaçları ve çalışma prensipleri farklıdır. […]
Tarihe yön veren Bilim İnsanları - Tarihli Bilim Eylül 24, 2024 - 6:52 pm
[…] Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin hareketleri konusundaki gözlemleriyle dikkat çekti. Teleskopun henüz icat edilmediği dönemde, Brahe, çıplak gözle yaptığı gözlemlerle gezegenlerin […]
Yorum Ekle