Takvimler

Takvimler

İlk takvim ne zaman kullanılmıştır? Evet, bu zor bir soru olmalı. Neden? Çünkü dünyamız farklı coğrafyalarda farklı medeniyetler tarafından denenmiş birçok örneği barındırıyor.

Takvimler, insanların zamanı izlemek ve organize etmek için kullandıkları en eski araçlardır ve tarihsel olarak birçok farklı kültür ve medeniyet tarafından defalarca geliştirilmiştir. İlk takvimler, gökyüzü gözlemlerine ve astronomiye dayalı olarak oluşturulmuştur. İlk takvimler genellikle güneş yılı veya ay döngülerine dayanıyordu ve tarım, ticaret ve toplumsal organizasyon için önemliydi.

Mesela Eski Çin’de yaklaşık MÖ 2300 yıllarında iki gökbilimci tutulma zamanını doğru bilemedikleri için bu hatanın bedelini kafalarının kesilmesi ile ödemişlerdi. İşte tarih saptamak ve bunun için takvim kullanmak bu kadar önemliydi.

Takvimler ilk ne zaman kullanılmaya başlanmıştır?

MÖ (M.Ö.) yaklaşık 2000 yıllarına dayanan birçok farklı eski takvim sistemi bulunmaktadır. İşte bazı erken takvim sistemlerinin örnekleri:

  • MÖ 2700-2500 civarı: Mısır’ın Nil Nehri’nin sel döngüsüne dayalı olarak oluşturduğu takvim, erken dönem takvimlerden biridir ve tarım faaliyetlerini zamanlamak için kullanılmıştır.
  • MÖ 2000 civarı: Mezopotamya’da, Sümerler tarafından kullanılan bir takvim sistemi bulunmaktadır. Bu takvim, ay evrelerine dayanıyordu.
  • MÖ 2000 civarı: Eski Çin medeniyeti, Güneş ve Ay’ın hareketlerine dayalı olarak geliştirilen bir takvim kullanıyordu.
  • MÖ 7.yüzyıl civarı: Maya uygarlığı, karmaşık bir takvim sistemine sahipti. Haab takvimi (güneş takvimi) ve Tzolk’in takvimi (kutsal takvim) olarak adlandırılan iki farklı takvim kullanıyorlardı.

Takvimler kullanmaya başlanıyor

Takvim kullanma ihtiyacı, insanların günlük hayatta zamanı takip etme ihtiyacından doğmuştur. İnsanlar ilk olarak doğal gözlemlere dayanan takvimler oluşturmaya başladılar. Ay fazları, güneşin konumu ve yıldızların hareketleri gibi doğal olaylar, takvimlerin temelini oluşturdu. İnsanlar zaman içinde, tarım ve ticaret gibi faaliyetlerini düzenlemek için daha hassas takvimlere ihtiyaç duydu. İlk takvimler, genellikle ayın hareketleri temel alınarak oluşturuldu. Ancak bu takvimler yılın gün sayısı ile tam olarak eşleşmedi ve sonuç olarak mevsimlerde kaymalar yaşandı. Zamanla, güneşin hareketlerine dayanan takvimler oluşturuldu ve mevsimlerdeki kaymalar en aza indirildi. Günümüzdeki modern takvimler, güneş ve ayın hareketlerine dayanan farklı sistemlerin birleşiminden oluşmuştur ve insanların günlük hayatta zamanı takip etme ihtiyacını karşılamak için kullanılır.

Tarih boyunca kullanılmış ve genel kabul görmüş takvimlerden bazıları şunlardır:

  1. Güneş Takvimi: Bu takvim, güneşin gökyüzündeki hareketlerine dayanarak oluşturulmuştur. Dünya’nın güneş çevresindeki dönüşüne göre hesaplanır. Julian takvimi, Gregoryen takvimi ve İslam takvimi, güneş takvimine dayanır.
  2. Ay Takvimi: Ayın hareketlerine göre oluşturulan takvimdir. İslam takvimi, Hindu takvimi ve Yahudi takvimi gibi bazı takvimler, ay takvimine dayanır.
  3. Lunisolar Takvim: Bu takvim hem güneş hem de ayın hareketlerine dayanarak oluşturulmuştur. Çin takvimi ve Hindu takvimi gibi bazı takvimler, lunisolar takvime dayanır.
  4. Gregoryen Takvimi: Bu takvim, Papa Gregory XIII tarafından 1582 yılında oluşturulmuştur. Roma Katolik Kilisesi tarafından kullanılmaktadır ve günümüzde dünya genelinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
  5. İslam Takvimi: İslam dininde kullanılan bir takvimdir. İslam peygamberinin hicret ettiği yıl olan 622 yılı baz alınarak oluşturulmuştur.
  6. Yahudi Takvimi: Yahudilikte kullanılan bir takvimdir. Ay takvimine dayanır ve Yahudi ay takvimi olarak da bilinir.
  7. Çin Takvimi: Çin kültüründe kullanılan bir takvimdir. Lunisolar takvime dayanır ve Çin’de hala resmi olarak kullanılmaktadır.

Takvimler arasında Miladi takvim

Miladi Takvim, Gregoryen Takvim olarak da bilinir ve Papa Gregory XIII tarafından 1582 yılında oluşturulmuştur. Bu takvim, Roma Katolik Kilisesi tarafından kullanılmaya başlanmış ve günümüzde dünya genelinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Gregoryen Takvimin temelini, Julius Caesar tarafından MÖ 45 yılında oluşturulan Julian Takvimi oluşturur. Miladi Takvim, Julian Takvimi’nin temel aldığı güneş takvimine dayanır ve Hristiyan dünyasında Hz. İsa’nın doğumunu başlangıç kabul eder. Bu nedenle, Miladi Takvimin temelini Julius Caesar tarafından oluşturulan Julian Takvimi’ne dayanan güneş takvimi oluşturur.

Miladi takvim yaygın olarak ne zaman kullanılmaya başlanmıştır?

Miladi Takvim, yaygın olarak 16.yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Papa Gregory XIII tarafından 1582 yılında oluşturulmuş ve öncelikle Roma Katolik Kilisesi tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra, diğer Hristiyan ülkeleri de bu takvime geçmeye başlamıştır. 18.yüzyılda, Avrupa’daki çoğu ülke Miladi Takvimi resmi takvim olarak kabul etmiştir. Daha sonra, dünya genelinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmış ve günümüzde hala resmi takvim olarak kullanılmaktadır.

Jülyen takvimi, Güneş yılı ile ilişkili olarak oluşturulmuş olsa da gerçekte 365,25 gün yerine 365.2425 günü hesaba kattığı için zamanla mevsimlerle uyuşmamaya başlamıştı.

Gregoryen Takvim ise, takvim yılını 365,2425 gün değil, 365.2422 gün olarak kabul ederek bu sorunu çözmüştür. Ayrıca Gregoryen Takvimi, Papalık Devleti ve diğer Katolik ülkelerde hızla kabul edilmiş ve sonrasında dünya genelinde kullanılmaya başlanmıştır.

Bugün, Gregoryen Takvimi, Hristiyan dünyasında Noel ve Paskalya gibi önemli tarihleri belirlemek için kullanılır ve dünya genelinde resmi takvim olarak kabul edilir.

Gregoryen Takvim ile ilgili gün kayması olayı nedir?

Gregoryen Takvimi’nin oluşturulması sırasında yapılan hesaplamalar sonucu, bir takvim yılının ortalama uzunluğunun 365,2422 gün olduğu hesaplanmıştır. Ancak gerçekte bir takvim yılı, tam olarak 365 gün 5 saat 48 dakika 46 saniyedir. Bu 5 saat 48 dakika 46 saniyelik fark, Gregoryen Takvimde bir gün kayması olarak ifade edilir.

Takvim

Bu, gün kayması, yılda yaklaşık olarak 0.007 gün (yaklaşık 11 dakika) olarak birikir. Bu küçük fark, birkaç yıl içinde önemli bir zaman farkına dönüşür ve takvimdeki tarihler gerçek mevsimlerle yavaş yavaş farklılaşır. Bu nedenle, Gregoryen Takvimi kullanırken, her 400 yılda bir 3 gün eklenir ve bu sayede takvim, mevsimlerle uyumlu kalmaya devam eder.

Bununla birlikte, Gregoryen Takvimi’nin oluşturulması sırasında yapılan hesaplamaların yanı sıra, gün kayması olayı da bazı kültürel, tarihsel ve astronomik olayların tarihlerinin zamanla kaymasına neden olmuştur. Örneğin, İran, Afganistan ve bazı diğer ülkeler halen Jülyen Takvimi’ni kullanmaktadır ve bu nedenle Gregoryen Takvimle farklı tarihlerde kutlamalar yapabilirler.

Günümüzde kullanılmakta olan takvimler hangileridir?

Zamanımızda kullanılan takvimler şunlardır:

  1. Miladi Takvim (Gregoryen Takvim): Günümüzde dünya genelinde en yaygın olarak kullanılan takvimdir. Gregoryen Takvim olarak da bilinir.
  2. İslam Takvimi: İslam dininde kullanılan bir takvimdir. Hicri takvim olarak da bilinir.
  3. Yahudi Takvimi: Yahudilikte kullanılan bir takvimdir. Ay takvimine dayanır ve Yahudi ay takvimi olarak da bilinir.
  4. Çin Takvimi: Çin kültüründe kullanılan bir takvimdir. Lunisolar takvime dayanır ve Çin’de hala resmi olarak kullanılmaktadır.
  5. Hint Takvimi: Hinduizm ve Budizm’de kullanılan bir takvimdir. Lunisolar takvime dayanır.
  6. Bahai Takvimi: Bahai inancında kullanılan bir takvimdir. Güneş takvimine dayanır ve 19 aydan oluşur.
  7. Pers Takvimi: İran’da kullanılan bir takvimdir. Güneş takvimine dayanır ve İran Takvimi olarak da bilinir.

Takvimleri konu alan bu makalemizi keyifle okuduğunuzu umuyoruz.

@tarihlibilim

#tarih #scince #bilim #history #takvim #calendar #gregoryen #julyen #tarihlibim

https://www.tarihlibilim.com/post/gobeklitepe/

https://www.tarihlibilim.com/post/bilim-tarihi/

Öne Çıkan Yazı

Toprak ve İnsan

Plastiğin Tarihçesi

Bio Dizel Nedir?

1 comment

Samoa'nın Kaybolan Günü - Tarihli Bilim Kasım 20, 2024 - 7:54 am
[…] tamamen atladı. Ertesi gün halk 31 Aralık Cumartesi sabahına uyandı. Bu karar, yalnızca bir takvim değişikliği değil, aynı zamanda Samoa’nın ekonomik ve ticari stratejilerinde köklü bir […]
Yorum Ekle