Stetoskop

Eski Yunanca “Stethos” sözcüğünden türetilen, “Göğse Bakmak” anlamına gelen Eski Yunanca bu kelimeden türetilen Stetoskop bugün tıp dünyasında büyük yardımcı bir ekipmandır. Stetoskop ismi bu alete mucidi René Laënnec tarafından verilmiştir.

Peki, bu iki kulaklı, sevimli yardımcı hayatımıza ne zaman girdi?

İlkel Stetoskop

Göğüsten gelen hırıltılar

Laënnec’in 1821 yılında yayınlanan bir makalede, buluşu ile ilgili yaptığı açıklamalarda keşif hakkında birinci ağızdan, net bilgiye ulaşabiliyoruz.

Laennec’e ait orijinal Stetoskop © Bilim Müzesi, Londra

1781 Fransa doğumlu Hekim Laënnec’in bir gün kalbinden hasta olan, kilolu, genç bir bayan hastasını tedavi etmesi gerekmiştir. Hastanın genç ve kilolu olması sebebiyle göğsüne vurarak hastalığa dair bir teşhis yapması mümkün olmamıştır, bu gibi durumlarda hekimlerin kulaklarıyla hastalarının göğsünü dinlemesi gerekirdi.

Hastanın yaşı ve bayan olması sebebiyle bundan da çekinmesi sebebiyle yeni bir yöntem arayışına girmesi ile tıp dünyası yeni bir keşfe adım atacaktı.

Hekim Laënnec daha önce dikkatini dağıtan sokak çocuklarını ve oynadıkları ve çok ses çıkarttıkları sokak oyunlarını anımsadı. Yine bir gün, Laënnec hastası ilgilenirken hastasının göğsünü dinlemesi gerekmiş ve sokaktan gelen çocuk sesleri sebebiyle bu tedavisi aksamıştı, pencereden belki de çocukları ikaz etmek dışarı baktığında çocuklar ahşap çiti bir tarafından yumrukluyor, sonra geçip diğer taraftan çıkan sesi duymaya çalışıyorlardı. Bu olay anımsaması ona o an yardımcı olmuştu. Kâğıttan bir tüp yapıp, tüpün bir ucunu bayanın göğsüne, diğer ucunu kulağına dayayıp dinlemeye başladı. Makalede yazdığı üzere o an bayanın kalbinden gelen sesleri çok net duyarak “j’entendre” duyuyorum diyerek bağırmıştır. (1816)

Stetoskop Gelişiyor

Laënnec, hastaların bazıları o dönemde maalesef yaygın olan tüberküloz hastasıydı, kalp ve akciğer rahatsızlıkları olan hastalarını bu yöntemle Paris’teki Necker Hastanesinde tedavi etmeye devam etti. Kendisinin söylemiyle tanıda kullandığı yöntemleri göğüs hastalıklarının çoğunlukla belirgin, basit ve öne çıkan yeni belirtilerinden oluşuyordu. Bu yöntem tıp dünyası için yepyeni ve bir o kadarda büyük bir adımdı.

Ancak, bu aletinde gelişmeye ihtiyacı vardı. Bu yüzden muhtelif malzemeler içinden sesi en iyi aktaracak olan malzemelerin seçilmesi gerekiyordu. Cam, metal, ahşap gibi sert malzemeler sesi ilk denemesindeki boş kâğıt silindir kadar iyi aktarmayı başaramamıştı. Çevresindeki insanlar tarafından aktarılan bilgilere göre Laënnec, kendi torna tezgahında 30 cm uzunluğundaki ahşap tüpleri bir ucu açık olacak şekilde üretti ve kullanmaya başladı. Aradan geçecek yıllar bize şimdilerde kullanılan elastiki ve iki kulaklıklı, çok daha kullanışlı stetoskopları sunacaktı.

Verem Onunda Sonu Oluyor

Laënnec ve Stetoskop

Laënnec, tıp dünyasına verem hastalığının çok görüldüğü bir yüzyılda bu kadar kıymetli bir alet kazandırmasına karşın maalesef henüz 45 yaşındayken 1826 yılında ironik bir biçimde verem hastalığından ötürü yaşamını icadının onuncu yılında kaybetmiştir. Tedavi etmek için çok çaba harcadığı bir hastalık onun sonu olmuştur.

Umarız beğenmişsinizdir. Başka bir makalede görüşmek üzere…

@tarihlibilim

#bilim #verem #duyuyorum #renelaennec #tüberküloz #france #jentendre #stetoskop #tıp #medical #science #tarihlibilim

Öne Çıkan Yazı

Tetris oyunu

Penisilinin keşfi

ATM’nin Doğuşu