Soğan Neden Göz Yaşartıyor?

Soğan Neden Göz Yaşartıyor? Şimdi buna cevap bulacağız. Bu koleksiyonluk bilgi ile ilgili arama motorlarında sayısız arama yaptığınızdan eminiz. Bugün mutfaklarımızda sıkça kullandığımız bu besin maddesinin tarihine inerek vakit kaybetmeden başlamak istiyoruz. Önce kısa bir tarih turu…

Soğanın Bilinen Tarihi

Bu olmazsa olmaz, mutfaklarda hemen hemen birçok yemeğin eşlikçisi bir ürün olan soğan ile ilgili genel kanıdan bahsetmek iyi olacaktır. Birçok arkeolog, botanikçi ve yemek tarihçisi kişiler soğan ile ilgili Orta Asya’dan geldiğine dair kuvvetli bir inanç olduğunu savunmaktadırlar.

Bazı araştırmacı kesim ise soğanın bugünkü Pakistan’ın batısı ile İran sınırları arasında kalan coğrafyada ilk yetiştirildiği kanaatinde. Bizlerden çok çok önce yaşamış atalarımız tarihin yazılmaya başlanmasından çok önce bu ürünü kullanmaya başladığı aşikâr ve büyük bir olasılıkla soğan, tarih öncesi beslenmenin temelini oluşturan bir ana besin maddesiydi.

Çoğu araştırmacı, soğanın 5.000 yıl veya daha uzun süredir tarımda kullanıldığı konusunda hemfikirdir.

Soğan, insan yaşamını sürdürmek için faydalıydı. Soğanlar susuzluğu önlüyor ve yiyeceklerin kıt olabileceği durumlarda daha sonra tüketilmek üzere kurutulabiliyor ve saklanabiliyordu. Soğanın kökeni ve zamanı hala bir sır olmakla birlikte, çok eski zamanlara ait birçok belge, soğanın bir gıda olarak önemini ve sanatta, tıpta ve mumyalamada kullanımını anlatmaktadır.

Eski İsrail’de Kutsal kabul edilen kayıtlarda ve bunlar içinde en önemli kabul görmüş Tevrat Kitabında Sayılar Bölümü 11. ayet ve 5. kısımda Antik Mısır‘dan çıkışı anlatırken şöyle yazmaktadır.

“Ah nerede o Mısır’da bedava yediğimiz, balıklar, salatalıklar, karpuzlar, pırasalar, soğanlar, sarımsaklar” *

Yine Eski Babil kalıntıları incelendiğinde bulunan taş tabletlerde bir yemek kitabı olduğu düşünülen eserde içinde soğan geçen yemek tarifi olduğu tespit edilmiştir. Yine tarihe meraklı bilim insanları, tarihe yaptıkları bilimsel yolculuklarda soğan ile ilgili kuvvetli kanıtlara ulaşmışlardır.

Öyle ki Eski Mısır’da mumyalama ritüellerinde soğan tohumları kullanıldığı ve mezar duvarlarına soğan resimleri çizildiği tespit edilmiştir. Şimdi 5 bin yıldan daha fazla zamandır hayatımızda olan ama neden halen gözlerimizi yakmasının nedenini çözemediğimiz sorusuna gelelim.

Aslında Soğana Ne Oluyor?

Soğan Neden Göz Yaşartıyor ve aslında olan ne? Mutfağa geçip elimize bir bıçak alıp doğrama tahtası üzerine yatırdığımız soğana uyguladığımız her bıçak hamlesi, aslında soğanın sahip olduğu onlarca hücresini kırma hamlesidir. Bu hücreler içinde bir arada oldukları halde birbirlerine temas etmeyen iki kimyasal mevcuttur. Bıçak darbesinin uyguladığı her hamle ile açığa çıkan bu hücreler birbirleri ile temas etmeye başlar, böylelikle birbiri ile etkileşime geçmiş olan sülfür ve alinaz enzimi reaktif sülfonik aside dönüşerek uçucu gaz olmuştur. Bu göz yaşartıcı olay ile ilgili bu gaz bizi nasıl etkiliyor?

Soğan Neden Göz Yaşartıyor?

Ağlayan Aşçılar

İnsan gözlerinin korneaları duyu sinir uçlarına sahiptir. Bu sinir uçları gözleri korumak için vardırlar. Korneaya bir şeyin değmesine engel olmak için harekete geçerler, az önce bahsettiğimiz o uçucu gaz gözlerimizden geçerek korneamıza ulaşmaya çalışır, sinir uçlarına ulaşması bu sinir uçlarının korneaya yaklaşmasından dolayı savunmaya geçmesine ve sinir uçlarındaki uyarıcılarımız gözlerimizin kızarması, sulanarak göz yaşı üretmesi ve o gazı dışarı atmaya çalışması ile sonuçlanır. Gerçekleşen bu bilimsel olayı biz dışardan soğan gözlerini yaşarttı olarak yorumlarız.

Çözüm Ne?

Bilimsel kısmı daha detaylı anlatarak başlayalım, sülfür, oksijen atomuna bağlı amino asit protein yapıcı bloklar grubudur, sülfüre bağlı amino asitler, alinaz olarak bilinen enzimle karşılaştığında, reaktif sülfonik asit üretmeye başlarlar, ortaya çıkan bu reaktif sülfonik asit gerçekleşen kimyasal olayın sonu değildir. İkinci bir enzim devreye girerek Lakrimatör Faktör Sentaz, sülfonik asidi etkiler ve oksit üretimi başlar. Bu gerçekleşen etkileşim sonucunda ortaya çıkan gaz gözlere ulaşmaya çalışınca da az önce bahsettiğimiz göz yaşarması meydana gelir. Evet, gelelim çözüm konusunda neler yapıldığına doğrama esnasında tahta kaşık ısırmak mı, akan su kenarında doğrama yapmak mı, kesilmiş soğan parçasını baş üstüne koymak mı, eminiz ki sizin de aklınıza yaptığınız benzer denemeler gelmiştir, yüzücü gözlüğü takmak mesela.

Bilim bize, Lakrimatör faktör sentaz sürecinin 30 saniye sürdüğünü söylüyor, bu bizi şunu yapmaya yönlendirebilir. Çok keskin bir bıçakla hızlı bir şekilde doğrama yaparsak gözlerimiz yanmayacaktır.

Ayrıca gözlerimize ulaşmasını da engelleyebiliriz, yani kapı veya pencereyi açarak, varsa havalandırmayı açarak gözümüze ters istikamette hava akımı yaparak uçuşan gazın yönünü değiştirerek doğrama yapabiliriz. Bu sayede gözle görünmeyen uçucu gaz gözümüze ulaşamayacağı için gözlerimizi yaşartamayacaktır.

Soğan Neden Göz Yaşartıyor? Bu soruya cevap bulduğunuzu ve keyifle okuduğunuzu umuyoruz. Bir başka koleksiyonluk makalede görüşmek üzere.

@tarihlibilim

#onion #soğannedengözyakar #bilim #tarih #lakrimatörfaktörsentaz #history #tarihlibilim

*Tevrat’ın bu kısmının M.Ö. 1512-1473 yılları arasında yazıldığı kabul edilmektedir. Yani günümüzden 3.500 yıl kadar önce.

https://www.tarihlibilim.com/post/gida-takviyeleri-zararli-mi/

https://www.tarihlibilim.com/post/osmos-ya-da-kuru-erik-mi-demeli/

Öne Çıkan Yazı

Toprak ve İnsan

Plastiğin Tarihçesi

Bio Dizel Nedir?