Satranç Oynayan Türk

Türk Satranç Otomatı

Tanınmış mucitler arasında Kempelen ismi belki üst sıralarda yer bulmaz. Macar asilzadesi olan Wolfang von Kempelen 18.yy’da (1770 yılında) İmparatoriçe Maria Theresa onuruna Satranç Oynayan Türk otomatı yapmıştır.

Akçaağaçtan yaptığı otomat 120 cm yüksekliğinde, 105 cm genişliğinde, üzerinde satranç tahtası bulunmaktadır. Dönemin Türk kıyafetleri giymiş bıyıklı, sarıklı, pelerinli tahta bir insan figürü olan tekerlekli ve kabinli bir tasarımdır.

Neden Türk Kıyafetleri?

Dönemin etkin kültürü, Osmanlı akınlarına maruz kalmış Avrupa üzerinde elbette Türk kültürüydü. Hacivat & Karagöz gösterilerinin bıraktığı etki ile bıyıklı, dönem kıyafetli bir insan figürü ile satranç ustası yaratma düşüncesi Macar Kempelen için ilgi görmesi kesin bir tasarımdı.

Osmanlı himayesinde kalmış Avrupa topraklarında Türk imajı güç ile bir arada zihinlerde yer alıyordu. Tüm bunları harmanlayarak ortaya böyle bir tasarım yapmak, ilgi çekmek için akıllıca bir fikirdi. Toplumsal bellekte oluşan algı Kempelen’in gözünden kaçmamıştı, zamanla bilinirliliği artacak olan bu otomat böylece hayat bulmuş oldu.

Türk Satranç Otomatı

Otomatın Yolculuğu

Otomatın yolculuğundan bahsetmeden önce, kısaca nasıl olduğundan kısaca bahsedelim. Otomat tahta mekanizmalardan oluşan, saat içerisindeki dişlilere benzeyen, miller, teller, makaralar, ipler yer alan biraz basit biraz karmaşık bir düzeneklere sahip bir tahta kutuya sahipti. Otomatı ünlü kılan karşılaştığı tüm rakipleri yenmesiydi, tüm rakipler derken birkaç isim söylesek eminiz ki şaşıracaksınız, Napolyon ve Benjamin Franklin.

Otomatın Avrupa’daki döneminde özellikle Napolyon ile olan satranç oyunu otomatı ünlendirmiş daha sonraları Amerika’da Benjamin Franklin ile olan oyundan sonra da küresel bir tanınmışlığa sahip olmasına neden olmuştur. Otomatı Amerika’da gören Edgar Allan Poe Satranç otomatı hakkında şunları söylemişti:

“Oyun esnasında figür tahtayı inceler gibi gözleri ile tahtayı tarıyor, arada sırada gözlerini çeviriyor, başını oynatıyor, Şah kelimesini söyleyebiliyor, rakibi hatalı bir hamle yaparsa sağ elinin parmaklarıyla tahtaya birkaç kez dokunuyor, başını sertçe sallıyor, kazandığında kendinden memnun ifadeyle ziyaretçilere bakıyor…”

Amerika’da oyun ile ilgili bir afiş

Otomatın içerisinde gizlenmiş satranç bilen bir cüce düşüncesi hep var olmuştu,

İçinde Cüce mi vardı?

Bu otomatın içinde aslında yetişkin bir satranç ustası vardı. Manivelaları ve çarkları kullanarak figürün kollarını hareket ettiriyordu, bu sayede satranç oynamıyor, oynatılıyordu.

Ufak veya büyük bir sahtekarlık olsa da bu otomat yaptığı oyunları kazanıyor, insanların ilgisini çekmeyi başarıyordu. Bu ileride otomat konusunda ilgi gösterecek sonraki nesilleri etkileyecek ve özellikle saat ustaları gibi niceleri benzer çalışmalar yapacaklardı.

Robot teknolojisinin henüz gelişmediği bir dönemde birçoklarına ilham olmuş mudur? Ne dersiniz?

@tarihlibilim

#satranc #chess #sci #bilim #kempelen #automat #robot #robotic #bilim #tarih #tarihlibilim

https://www.tarihlibilim.com/post/robot-bilimi-peki-baslangici-ne-zaman/

https://www.tarihlibilim.com/post/yapay-zekanin-tarihi/

Öne Çıkan Yazı

Samoa’nın Kaybolan Günü

Makineler Düşünebilir mi?

Bilimin Tarihine Işık Tutan Kitaplar

2 comments

Robot Bilimi; Peki Başlangıcı Ne Zaman? - Tarihli Bilim Eylül 13, 2024 - 6:37 pm
[…] 1770: Wolfang von Kempelen‘in İmparatoriçe Maria Theresa onuruna Satranç Oynayan Türk otomatı  […]
Satranç - Tarihli Bilim Ekim 8, 2024 - 2:00 pm
[…] sonunda, Macaristan’da tarihe geçen ilginç bir icat ortaya çıktı. “Satranç Oynayan Türk“ olarak bilinen otomat. 1769 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda görevli […]
Yorum Ekle