Oscar: Sinemanın Işıltılı Ödülü
Sinema dünyasının en büyük ve en prestijli ödülü olan Oscar, yıllardır sinema sanatının zirvesini temsil etmektedir. Bu ödül, sinema tarihindeki önemli bir dönüm noktasıdır ve yılın en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi oyuncu ve daha birçok kategorideki başarıları ödüllendirir. Ancak, Oscar’ın kökenleri oldukça ilginç ve karmaşıktır. Şimdi bunu anlatmak keyifli olacak. Oscar ile ilgili az bilinenler makalemiz başlasın…
“Oscar” terimi, Oscar ödülünün resmi adı olan “Academy Award“un bir kısaltmasıdır. “Oscar” teriminin tam olarak nereden geldiği konusunda birkaç farklı teori bulunmaktadır, ancak kesin bir kaynak belirlenmemiştir.
Oskar ismi nerden geliyor?
Bir teoriye göre, ödül heykelinin şekli, Akademi çalışanlarından biri olan Margaret Herrick tarafından Oscar adında bir akrabasını andırmaktadır. Herrick, 1931’de heykelin altın rengi ve saçaklı görünümüne dayanarak, “Bu, Benim amcam Oscar’ı andırıyor!” demiş ve bu şekilde heykelin adı “Oscar” olarak kalmıştır.
Bir diğer teoriye göre ise, 1934’te bir gazeteci olan Sidney Skolsky, Akademi ödülünü “Oscar” olarak adlandırmıştır. Skolsky’nin bu terimi kullanmasıyla, ödül törenlerinde popülerlik kazanmış ve sonunda “Oscar” terimi resmi olarak benimsenmiştir.
Ne olursa olsun, “Oscar” terimi şimdiye kadar kalıcı bir şekilde sinema dünyasında yer etmiş ve bu prestijli ödül törenini temsil etmektedir.
Oskar’ın kökeni
Oscar ödüllerinin kökeni, sinema endüstrisinin erken yıllarına dayanmaktadır. İlk kez ne zaman verildiğine dair kesin bir tarih olmamakla birlikte, genel olarak 1920’lerin başlarına kadar uzanır. Sinema endüstrisi, hızla büyüyen bir endüstri haline geldikçe, filmlerin kalitesini ödüllendirmek için bir ihtiyaç ortaya çıktı.
Oscar’ın tarihindeki bir dönüm noktası, 1929’da ilk kez verilen ödüllerdir. Bu ilk tören, Hollywood’daki Hollywood Roosevelt Hotel‘de gerçekleştirildi. O zamanlar, sadece 12 ödül dağıtıldı ve kazananlar daha önceden belirlenmişti. Ancak, bu ilk tören, sinema endüstrisinin gelecekteki en büyük etkinliklerinden birinin başlangıcını temsil ediyordu.
Oscar’ın sinema endüstrisindeki önemi, sadece filmlerin ve sanatçıların ödüllendirilmesiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda, Oscar ödülleri, sinemanın kültürel ve toplumsal etkisini de yansıtmaktadır. Kazananlar ve adaylar, izleyicilere belirli bir film veya performans hakkında bilgi verirken, aynı zamanda toplumun o dönemdeki endişelerini, değerlerini ve ilgi alanlarını yansıtır.
Oscar törenleri, yıl boyunca en çok beklenen etkinliklerden biri haline geldi. Dünya genelinde milyonlarca insan, televizyon başında bu görkemli töreni izlerken, medya da kazananları ve adayları analiz etmek için canlı yayınlar yapar. Bu, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmaktan çok daha fazlası olduğunu gösterir; aynı zamanda bir sanat formu ve kültürel bir fenomendir.
Oscar ödülleri, sinema endüstrisindeki çeşitlilik ve kapsayıcılık konularının da tartışılmasını sağlamıştır. Özellikle son yıllarda, ödül törenlerinde çeşitli etnik kökenlere, cinsiyetlere ve yaşlara sahip sanatçılar ve filmler için daha fazla dikkat çekilmektedir. Bu, sinemanın daha geniş bir izleyici kitlesine hitap etmesine ve daha fazla insanın hikayelerini duyurmasına olanak tanımaktadır.
Sonuç olarak, Oscar ödülleri sinema endüstrisinin en parlak yıldızlarına ulaşmanın en yüksek onurudur. Sinema tarihindeki önemli bir dönüm noktası olarak, Oscar, sinemanın evrimini, değişimini ve büyümesini yansıtır. Her yıl düzenlenen bu görkemli tören, sinema tutkunları için bir bayramdır ve sinema sanatının en iyilerini onurlandırır.
Oscar tarihindeki bazı önemli ilkler:
İlk Oscar Töreni (1929): İlk kez 1929’da düzenlenen Oscar töreni, Hollywood’daki Hollywood Roosevelt Hotel‘de gerçekleştirildi. Bu törende, 12 ödül sahiplerini buldu ve kazananlar önceden belirlenmişti.
İlk En İyi Film Ödülü (1929): İlk En İyi Film ödülü “Wings” adlı filmin kazanmasıyla verildi. “Wings” aynı zamanda ilk kez verilen En İyi Yönetmen ödülünü de kazandı.
İlk Renkli Film Kazananı (1930): İlk renkli film ödülünü kazanan film, “The Broadway Melody” oldu. Renkli filmlerin Oscar törenlerinde yer alması, sinemanın teknolojik ve sanatsal gelişiminde önemli bir adımdı.
İlk Afrika Kökenli En İyi Kadın Oyuncu (1939): Hattie McDaniel, “Gone with the Wind” filmindeki performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazanarak Oscar tarihinde bir ilki gerçekleştirdi.
İlk Kadın En İyi Yönetmen Adayı (1977): Lina Wertmüller, “Seven Beauties” filmiyle En İyi Yönetmen kategorisinde aday gösterilerek Oscar tarihindeki ilk kadın En İyi Yönetmen adayı oldu.
İlk Yönetmenlik Ödülü Kazanan Kadın (2010): Kathryn Bigelow, “The Hurt Locker” filmiyle En İyi Yönetmen ödülünü kazanarak Oscar tarihindeki ilk kadın En İyi Yönetmen oldu.
Bu ilkler, Oscar ödüllerinin sinema endüstrisindeki önemli dönüm noktalarını ve çeşitliliği yansıtır. Her biri, sinema tarihindeki dönüşümü ve değişimi temsil ederken, aynı zamanda ilham verici başarı hikayelerini de içerir.
Oskar hakkında bazı az bilinenler
Oscar ödül töreni, yıllar içinde birçok ilginç ve az bilinen detaya sahip olmuştur. Oscar ile ilgili az bilinenler ve İşte bazıları:
- Oscar Heykelinin Metal Kıtlığı: İkinci Dünya Savaşı sırasında, 1943 ve 1945 yılları arasında, Oscar heykelleri bronz yerine plakadan yapıldı çünkü metal kıtlığı vardı.
- İptal Edilen Törenler: Oscar tarihinde sadece üç kez tören iptal edildi. İlki, 1938’de Los Angeles’daki sel nedeniyle gerçekleşmedi. İkincisi, 1968’deki Martin Luther King Jr. Suikastı sonrasında yaşanan olaylar nedeniyle ertelendi. Üçüncüsü ise, 1981’de John Hinckley Jr.’ın Ronald Reagan’a suikast girişimi sonrasında güvenlik endişeleriyle iptal edildi.
- “Oscar Curse” (Oscar Laneti): Bazı insanlar, Oscar kazananların kariyerlerinin sonraki yıllarda düşüşe geçtiğini veya uğursuzluk yaşadığını iddia ediyorlar. Bu fenomen, “Oscar Laneti” olarak adlandırılmıştır ve bazı oyuncuların, özellikle En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandıktan sonra kariyerlerinin zor bir döneme girdiği düşünülüyor.
- Adaylık Geri Çekme: Marlon Brando, 1973’te En İyi Erkek Oyuncu dalında “The Godfather” için aday gösterildiğinde, Amerika’nın yerli halklarına ve onların sinema endüstrisindeki temsiline yönelik eleştirilerini dile getirmek için ödülü kabul etmeyi reddetti. Brando’nun bu davranışı, o yılki Oscar töreninde büyük tartışmalara yol açtı.
- En Genç ve En Yaşlı Adaylar: En genç Oscar adayı 9 yaşındaki Justin Henry‘dir. 1979’da “Kramer vs. Kramer” filmindeki performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde aday gösterilmiştir. En yaşlı Oscar adayı ise 87 yaşındaki Gloria Stuart‘tır. 1997’de “Titanic” filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmiştir.
Bu az bilinen detaylar, Oscar ödül töreninin renkli ve ilginç tarihine bir bakış sunuyor.
5 ikonik an
Oscar ödül törenleri, sinema tarihinde birçok ikonik anı barındırır. İşte bazıları:
- Sally Field’ın “You Like Me” Konuşması (1985): Sally Field, “Places in the Heart” filminde En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar kazandığında, “You like me, right now, you like me!” diyerek duygusal bir konuşma yapmıştır. Bu konuşma, hala Oscar tarihinde unutulmaz bir an olarak hatırlanmaktadır.
- Halle Berry’nin Tarihi Zaferi (2002): Halle Berry, “Monster’s Ball” filmindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar kazanan ilk siyahi kadın oyuncu oldu. Aldığı ödül, duygusal bir kabul konuşmasıyla damga vurdu.
- Marlon Brando’nun “The Godfather” Rolünü Reddetmesi (1973): Marlon Brando, “The Godfather” filmindeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında aday gösterilmesine rağmen, Amerika yerli halklarının temsili üzerine duyduğu endişeleri dile getirmek için ödülü reddetti. Bu olay, Oscar tarihinde önemli bir an olarak hatırlanır.
- Jennifer Lawrence’ın Düşmesi (2013): Jennifer Lawrence, “Silver Linings Playbook” filmindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar kazandığında, sahneye çıkarken merdivenlerde düştü. Bu an hem eğlenceli hem de unutulmaz bir Oscar anısı olarak kaldı.
- “La La Land” ve “Moonlight” Karmaşası (2017): En İyi Film dalında önce “La La Land” filminin kazandığı ilan edildi, ancak ardından yanlışlıkla gerçek kazananın “Moonlight” olduğu açıklandı. Bu tür bir hata daha önce Oscar tarihinde görülmemişti ve törende büyük bir şok yarattı.
Bu, sadece Oscar ödül törenlerinin tarihindeki bazı ikonik anlardan sadece birkaçıdır. Her yıl, bu etkinlik dünyanın dikkatini çeker ve unutulmaz anlarla dolu olmaya devam eder.
Ellen DeGeneres ve selfisi
2014 yılında gerçekleşen Oscar töreni, unutulmaz bir anı yaratan eşsiz bir olaya tanıklık etti.
Oscar ile ilgili sunuculuğunu Ellen DeGeneres‘in yaptığı bu özel tören, yıldızlarla dolu bir salonda gerçekleşiyordu. DeGeneres, törenin ilerleyen dakikalarında, meşhur bir selfi fotoğrafı çekmeye karar verdi. Sahnedeki yıldızların yanı sıra, oturan konukların da dahil olduğu bu özel an, sosyal medyanın hızla yayılmasıyla tarihi bir olaya dönüştü.
DeGeneres, telefonunu çıkarıp bir grup yıldızı bir araya getirdi ve şu legendar selfie fotoğrafını çekti. Aralarında Brad Pitt, Angelina Jolie, Jennifer Lawrence, Meryl Streep, Julia Roberts ve daha birçok ünlünün bulunduğu bu heyecan verici kare, sadece Hollywood’un en parlak yıldızlarını değil, aynı zamanda dostluğu, neşeyi ve topluluğu da simgeliyordu.
Bu selfie fotoğrafı, kısa sürede sosyal medyada viral hale geldi ve milyonlarca kişi tarafından paylaşıldı. Twitter üzerinde hızla rekor kırarak, en çok retweetlenen fotoğraf unvanını elde etti. Bu olay, Oscar törenlerinin sadece bir ödül töreni olmadığını, aynı zamanda unutulmaz anların da yaşandığı bir etkinlik olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Bu özel an, Hollywood’un parıltılı dünyasının dışında, gerçek bir bağlantı ve samimiyetin simgesi haline geldi. Ellen DeGeneres’in cesur girişimi, Oscar törenlerinin tarihine geçen bir anı oluşturdu ve sinema dünyasının en unutulmaz selfie fotoğraflarından biri olarak hatırlanmaya devam ediyor.
Oscar ile ilgili az bilinenler hakkında hazırlanmış makalemiz burada bitiyor. Keyifle okuduğunuzu umuyoruz. 🙂
@tarihlibilim