Küresel Isınma nedir? Son 15-20 yıldır o kadar çok fazlası ile duyduğumuz ve bir anda konunun bir parçası olduğumuz, güncel bir o kadarda eski bir konu olan küresel ısınmayı anlatmak istedik.
Öncelikle Küresel Isınma nedir? Dünya genelindeki iklim değişikliklerinin en önemli sonucu olarak karşımıza çıkan bir fenomen doğa olayıdır. İnsan faaliyetleri ve doğal süreçlerin birleşimiyle atmosferdeki sera gazlarının artması sonucu dünya genelinde sıcaklık artışı yaşanmaktadır. Bu makalede, küresel ısınma sürecinin kronolojik gelişimini inceleyeceğiz.
- Sanayi Devrimi (1760 – 1840): Sanayi Devrimi, insanlık tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Kömür ve petrol gibi fosil yakıtların keşfi ve kullanımının artmasıyla birlikte atmosfere sera gazları salınımı artmıştır. Ancak bu dönemde etkisi henüz sınırlı kalmıştır. Çünkü henüz yaygınlaşmamıştır, ancak zamanla ciddi anlamda küresel çapta yıkıcı etkileri kar topu gibi çoğalmıştır.
- Sanayi Devrimi sonrası: Bu dönem sonrasında sera gazlarının salınımı hızla artmaya devam etmiştir. Özellikle endüstriyel süreçler ve ulaşım araçlarındaki gelişmeler atmosfere daha fazla sera gazı salınımına neden olmuştur.
- 1930’lar: Bu tarihlerden sonra, küresel ısınma etkileri daha belirgin hale gelmeye başlamıştır. 1930’lardan itibaren sıcaklık artışlarının dünya genelinde hissedildiği kayıtlara geçmiştir.
- 1950’ler – 1970’ler: Bu dönemde, insan aktivitelerinin küresel ısınma üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili bazı bilimsel uyarılar yapılmıştır. Ancak geniş çaplı bir farkındalık henüz oluşmamıştır.
- 1980’ler: 1980’lerde, küresel ısınma konusunda bilimsel çalışmalar gittikçe hız kazanmıştır. Atmosferdeki sera gazlarının artışının sıcaklık artışlarıyla ilişkilendirildiği araştırmalar yapılmıştır. Bu dönemde dünya genelinde iklim değişikliği konusunda farkındalık toplumlar tarafından artmaya başlamıştır.
- 1988: Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) iklim değişikliği konusunda bilimsel bir kuruluş olan İklim Değişikliği Bilim ve Politika Raporu (IPCC)’nu kurmuştur.
- 1990’lar: 1990’lar, küresel ısınma ile ilgili uluslararası anlaşmaların yapıldığı bir dönemdir. 1992’de Rio de Janeiro’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda (UNCED) “Agenda 21” kabul edilmiş ve İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) imzalanmıştır.
- 2000’ler: 2000’li yıllarda, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda kamuoyu ve politika yapıcıların ilgisinde artış görülmüştür. Kyoto Protokolü, 2005 yılında yürürlüğe girmiştir ve bazı ülkeler sera gazı emisyonlarını azaltmayı taahhüt etmiştir.
- 2010’lar: 2015 yılında Paris Anlaşması, oldukça fazla sayılabilecek bir rakam olan,195 ülke tarafından imzalanmış ve küresel sıcaklık artışının 2°C’nin altında tutulması, hatta mümkünse 1,5°C’ye kadar düşürülmesi hedeflenmiştir.
- Günümüz (2020’ler): Günümüzde küresel ısınma etkileri daha belirgin hale gelmiştir. Yükselen sıcaklık, kutup buzullarının erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi ve daha sık ve yoğun doğal afetler gibi etkiler gözlenmektedir. Bu nedenle, iklim değişikliğiyle mücadele küresel ölçekte devam etmektedir.
Kronolojik olarak incelediğimiz bu süreç, küresel ısınmanın insanlık için ciddi bir tehdit olduğunu ve acil önlemler alınması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Gelecekte, tüm ülkelerin iş birliği içinde hareket ederek sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik daha kapsamlı adımlar atması gerekmektedir. Aksi takdirde, dünya genelinde yaşamı tehdit eden iklim değişikliklerinin etkileri giderek artacak ve doğal denge bozulacaktır.
Küresel Isınma için bugüne kadar yapılanlar
Küresel ısınmayı önlemek için çeşitli aktörler ve kuruluşlar farklı önlemler almıştır. İşte küresel ısınmayı önlemek için bugüne kadar yapılan bazı önemli adımlar:
- Uluslararası Anlaşmalar ve Protokoller: Uluslararası düzeyde çeşitli anlaşmalar ve protokoller küresel ısınmayı azaltmaya yönelik taahhütler içermektedir. Bunlardan en önemlileri şunlardır:
-Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC): 1992 yılında Rio de Janeiro’da kabul edilmiş olup, küresel sera gazı emisyonlarının azaltılması amacını taşımaktadır.
-Kyoto Protokolü: 1997 yılında Japonya’nın Kyoto kentinde kabul edilmiş olup, gelişmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarını belirli oranlarda azaltmasını öngörmüştür.
-Paris Anlaşması: 2015 yılında kabul edilmiş olup, dünya genelinde sera gazı emisyonlarının sınırlandırılması ve küresel sıcaklık artışının 2°C’nin altında tutulması hedeflemektedir.
- Yenilenebilir Enerji Yatırımları: Birçok ülke, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak ve sera gazı emisyonlarını düşürmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar yapmıştır. Rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, hidroelektrik enerji ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynakları, çevre dostu bir enerji sağlama potansiyeline sahiptir.
- Sürdürülebilir Ulaşım ve Taşımacılık: Ulaşım sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Bu nedenle, toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi, elektrikli ve hibrit araçların teşvik edilmesi, bisiklet yollarının kurulması gibi sürdürülebilir ulaşım önlemleri alınmaktadır.
- Ormancılık ve Ağaçlandırma: Ormanlar, atmosferdeki karbondioksiti emerek azaltıcı bir etki yaparlar. Bu nedenle, ormancılık alanında önemli çalışmalar yapılmakta ve ağaçlandırma projeleri desteklenmektedir.
- Sanayi ve Enerji Verimliliği: Sanayi tesisleri ve enerji üretim süreçlerinde verimliliği artırmak, enerji tüketimini azaltarak sera gazı emisyonlarının düşürülmesine yardımcı olur. Yüksek verimli teknolojiler ve enerji tasarrufu sağlayan yöntemler, bu alanda atılan adımlardandır.
- Sosyal ve Bireysel Farkındalık: Küresel ısınmayı önlemek için, toplumların ve bireylerin farkındalığının artırılması önemlidir. İklim değişikliği ve küresel ısınma konularında bilinçlendirme kampanyaları, eğitimler ve sosyal medya gibi araçlar kullanılarak bilinç düzeyi artırılmaya çalışılmaktadır.
- Teknolojik İlerlemeler: İklim değişikliğiyle mücadelede teknolojik ilerlemeler de büyük öneme sahiptir. Karbon yakalama ve depolama teknolojileri, temiz enerji üretimi için geliştirilen yeni yöntemler, sera gazı emisyonlarının kontrol altına alınmasında etkili olabilir.
Küresel Isınma ve Greta
Küresel ısınmayı önlemek için bu ve benzeri adımlar, dünya genelinde çeşitli ölçeklerde atılmıştır. Ancak, küresel ısınma gibi büyük bir sorunu çözmek için daha fazla çaba gerekmektedir. Uluslararası iş birliği ve tüm toplum kesimlerinin katılımıyla daha kapsamlı ve etkili önlemler alınması, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakma amacıyla önemlidir. Bununla ilgili bilinen kişisel en büyük adım Greta’dır.
Greta Thunberg, iklim değişikliği konusunda dünya genelinde ses getiren ve genç aktivistler arasında öne çıkan önemli bir figürdür.
İsveçli olan Greta, 2003 doğumlu olup, 15 yaşındayken, 2018 yılında İsveç parlamentosu önünde tek başına “Okul grevi iklim için” (School Strike for Climate) adlı bir protesto başlatmıştır. Bu eylemi, her cuma günü derslere gitmeyerek ve İsveç hükümetini iklim değişikliğiyle ilgili daha etkili önlemler almaya çağırarak düzenlemiştir.
Hibrit Araçlar
Evet, hibrit araçlar küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili önemli bir konudur. Hibrit araçlar, içten yanmalı motorla çalışan bir benzin veya dizel motoru ile birlikte elektrik motorunu bir araya getiren araçlardır. Bu tür araçlar, geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla daha az yakıt tüketir ve dolayısıyla daha az sera gazı emisyonu üretirler.
Hibrit araçların iklim değişikliği üzerindeki olumlu etkileri şunlardır:
- Düşük Sera Gazı Emisyonları: Hibrit araçlar, elektrik motoru tarafından sağlanan elektrik enerjisini kullanarak içten yanmalı motordan daha az yakıt tüketirler. Bu da daha az karbondioksit (CO2) ve diğer sera gazlarının atmosfere salınmasını sağlar.
- Enerji Verimliliği: Hibrit araçlar, frenleme esnasında kinetik enerjiyi geri kazanarak elektrik motorunu şarj ederler. Bu sayede enerji verimliliği artar ve yakıt tüketimi azalır.
- Fosil Yakıt Tüketimini Azaltma: Hibrit araçlar, içten yanmalı motoru çalıştırmak yerine elektrik motorunu kullanarak kısa mesafeli sürüşlerde ve trafik sıkışıklığında yakıt tüketimini azaltır. Böylece, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak çevresel etkiyi düşürürler.
- Teknolojik İlerlemeleri Teşvik: Hibrit araçlar, otomotiv sektöründe çevre dostu teknolojilere yatırım yapma teşvik eder. Bu da daha çevre dostu ve düşük emisyonlu araçların geliştirilmesine katkı sağlar.
Ancak, hibrit araçların da tamamen elektrikli araçlar kadar çevre dostu olmadığını belirtmek önemlidir. Hibrit araçlar hala içten yanmalı motora sahip olduğu için, tamamen elektrikli araçlardan daha az emisyon azaltma potansiyeline sahiptirler. Bu nedenle, hibrit araçlar geçiş dönemi olarak değerlendirilebilir ve gelecekteki çevresel hedeflere ulaşmak için tamamen elektrikli araçlara doğru bir geçişin teşvik edilmesi önemlidir.
Sonuç olarak, hibrit araçlar, küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, daha etkili çözümler için tamamen elektrikli araçların teşvik edilmesi ve temiz enerji kaynaklarının daha yaygın kullanımı gibi adımların atılması gerekmektedir.
Klimalar
Yeni tip klimalar, iklim değişikliği ve enerji verimliliği gibi konularda önemli gelişmeler ve yenilikler içeren modern klima sistemleridir. Bu klimalar, çevre dostu teknolojilere odaklanarak daha sürdürülebilir ve daha az enerji tüketen bir çözüm sunmaktadır.
Küresel ısınmayı engellemek mümkün müdür?
Tamamen küresel ısınmayı engellemek kesinlikle zor bir hedeftir, ancak azaltmak ve kontrol altına almak mümkündür. Küresel ısınma, uzun yıllar boyunca oluşan ve karmaşık etkileşimlere dayanan bir süreçtir. İnsan aktiviteleri, özellikle sera gazı emisyonları, atmosferdeki sera gazı yoğunluğunu artırarak dünya genelinde sıcaklık artışına yol açmaktadır.
Küresel ısınmayı tamamen engellemek zor olsa da bu önlemlerle etkilerini azaltmak ve kontrol altına almak mümkündür. Gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla küresel çapta iş birliği ve çaba gereklidir. Yani Greta gibi çok daha fazla duyarlı gençlerin bu konunun içine dahil olması gerekmektedir desek yanlış olmaz.
@tarihlibilim
#science #SanayiDevrimi #tarih #biim #history #KyotoProtokolü #iklim #kürselısınma #ParisAnlaşması #GretaThunberg #tehlike #sanayi #tarihlibilim
https://www.tarihlibilim.com/post/elektrikli-mi-benzinli-mi/
3 comments