Hibrit Otomobil

Hibrit Otomobil Nasıl Başladı?

Hibrit Otomobil. Evet, yaşadığımız yüzyılda farklı dönemlerde sıkça gündeme gelen, zaman zaman geleceğin vazgeçilmezi olacağı iddia edilen yakıt verimliliği, fosil yakıt, çevre kirliliği gibi konuların baş kahramanı Hibrit otomobiller bugün konumuz olacak ve bu yeni sanılan ama tarihi çok eski yıllara dayanan otomobiller hakkına konuşacağız. Yine önce kısa bir tarih turu.

Zamanın ötesinde

1901 yılında Fransa’da düzenlenen Paris Dünya Fuarında zamanın ötesinde bir otomobil tanıtılmıştı. Ferdinand Porsche tarafından tanıtılan bu araç o dönemdeki diğer araçlardan çok farklı bir özellik taşıyordu. O dönem benzin ile çalışan ve gücü tekerleklere ileten sistem bir standartta dönüşmeye başlamıştı. Porsche’in aracı ise tekerleklerde bulunan elektrik motorlarına akım gönderilen jeneratör tarafından döndürülüyordu. Bu araç Hybrid araç kategorisindeki ilk kabul edilir.

Otomobil endüstrisinin yeni kurulup büyümeye başladığı bir dönem için petrolün ucuz ve kolay ulaşılabilir olması, çevre kirliliğinin henüz bir tehdit oluşturmadığı bir dönem sebebiyle geliştirilmemesi ve ilginin az olması bu otomobilin popüler olmasını engellemiştir. Bu geliştirilseydi belki zamanın ötesine geçilmesini sağlayacak olan araç hakkında da biraz konuşmak faydalı olacaktır.

İlk hibrit nasıl bir araçtı?

O zamanlar henüz genç olan Ferdinand Porsche daha 24 yaşında bir otomobil dehasına dönüşmeye başlamıştı. O dönemde mil ve şanzıman olmadan çalışabilen bu aracı bir proje olarak Paris Dünya Fuarında sunabilmişti.

Ön tekerleklerde 2 adet kutuplu motor bulunuyordu. Elektrik jeneratörü için ise güç sağlayan yanmalı bir motor ekledi ve otomobili geliştirdi. Şimdide 1900 yılında oluşturulan Lohner-Porsche Elektrikli Voiturette Sistemi hakkında da bahsetmek isteriz. Aracın şasi ve gövde kısmı ahşaptan yapılmıştı. Ön tekerleklerdeki poyraların her birinde bir adet dahili kutuplu motor, motor başına çıkış gücü 2,5/3,5 hp ve sağladığı kısa patlamalarla 80 voltluk çalışan akü, azami 36 mil hız sağlayan bir mekanizma.

Evet, Porsche’in tüm gayreti bu aracın yollarda favori bir araç olması için yeterli olamadı ve ta ki 1974 yılına kadar.

Elektrikli motor tekrar gündemde

1974 yılında Amerikalı mühendis Victor Wouk ile elektrikli araçlar ve hibrite olan ilgi tekrar filizlenmiştir. 1972 model Buick Skylark otomobili elektrikli bir motor ekleyerek yeniden geliştirdi ve başarılı oldu.

Otomobil ısı enerjisini kullanan motor ve elektrikli motor ile aynı randımanı sağlayarak çalışabiliyordu. Bu daha çok geliştirilebilir ve araç verimliliği ile birlikte çevreci başarı sağlayabilecek bir teknolojik gelişme olarak görünüyordu.

Wouk, 1970 yılında Amerika’da güncellenen Temiz Hava Yasası’nın etkisiyle harekete geçti. Wouk’a göre melez “hibrit” bir otomobil “galon başına mil”i de büyük ölçüde arttırarak karbon monoksit gazı gibi egzoz borusu emisyonlarının yüzde doksan gibi bir oranda kesecekti.

Bunun geçerliliği Amerika Çevre Koruma Ajansı tarafından yapılan testlerde ispatlandı. Sadece benzinle çalışan otomobillerle mukayese edildiğinde aracın emisyonlarının yüzde dokuzunu yaydığı ve diğer araçlardan iki kat verimlilik sağladığı tescillenmiş oldu. Böyle zamanın ötesinde gerçekleşen bir olay neden bugün halen yaygın değil?

Maalesef bu araştırma için sağlanan fon desteğini kesince yeni geliştirilen ve desteğe ihtiyacı olan bu teknoloji durdu daha sonrada sadece hobi maksatlı bir çalışma ürünü olarak tarihin tozlu sayfalarına kalkmış oldu. Ne zamana kadar? Biz fosil yakıt tüketmeye devam edip çevreyi mahvedene kadar.

Elektrikli motorlar bir kez daha gündemde

1990 yılına geldiğimizde özellikle Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere otomobil araçlarının çevreyi mahvettiği bir dönem sıklıkla radyo ve televizyon programlarında vurgulanmaya başladı. Çevreci kuruluşlar, S.T.K.’lar çözüm için alternatiflerin vurgusunu sıklıkla tekrarlıyordu. İşte bu dönemde tekrar hibrit araçlar, gündeme gelmeyi başarmış oldu. Mühendis David Arthur tarafından üretilmiş olan, “rejeneratif frenleme” önemli bir teknoloji olarak hayatımıza girmiş oldu. Bu yeni teknoloji sayesinde motorlar aynı zamanda bir jeneratöre dönüşüyordu, araç fren yaptığında hareket enerjisi elektrik enerjisine geri dönüştürülüyor ve bataryada saklanıyordu. Böyle bir buluş yakıtta iki kat tasarruf sağlıyordu, sıklıkla otomobil üreticileri tarafından kullanılmaya başlanmış oldu.

İlerleyen yıllarda fosil yakıttan uzaklaşma girişimleri hibritlerin değişiklik göstererek gelişmesini sağladı ve sağlamaya da devam ediyor.

Hibritlerin geleceği

Birçok yerel ve ulusal hükümet içten yanmalı motorlarla çalışan araçları aşamalı olarak kaldırma konusunda sinyaller veriyor. Görünen vermeye de devam ediyorlar. Avrupa’nın yarısı diyebileceğimiz sayıda ülkelerde ulusal stratejilerini belirlerken aşamalı olarak içten yanmalı motorlu araçlar hakkında tarihler bile belirlemeye başladılar. İklim değişikliği konusunda bir araya gelen devletler ulusal taahhütler belirleyerek yerel hava kalitesini arttırmaya yönelik hareket etmeye çalışıyorlar. Bir gecede tüm motorlu araçları yasaklamanın onlarda farkında oldukları için tarihler belirleyerek benzin kullanımını kaldırmayı planlıyorlar.

Bu durum otomobil firmalarının ürün portföylerini güncellemelerini ve motor geliştirme konusunda hibrit araçlara yatırım yapmalarını stratejilerini güncellemelerini zorunlu kıldı. Önümüzdeki 10 ve 20 yıl içinde büyük otomobil üreticileri elektrikli araç modellerinin satış payını arttırdıklarını planlarını bu doğrultuda yaptıklarını duyurdular. Bu, bize ileride elektrikli araçların yaygınlaşacağı ve fosil yakıt üreten araçların kademeli olarak azalacağını söylüyor.

Bu yapılan planları kolaylaştırmak ve hızlandırmak, sıfır emisyonlu araçların alınmasına yönelik teşviklerle dahada artacaktır.

Daha temiz bir hava ve yaşam için hibritlerin artması dileğiyle. Hibrit Otomobil makalemizi bitiriyoruz keyifle okuduğunuzu umarız. 🙂

@tarihlibilim

#hybrid #auto #Porsche #VictorWouk #DavidArthur #History #Science #Enginnering #endüstri #togg #tarihlibilim

Öne Çıkan Yazı

Tetris oyunu

Penisilinin keşfi

ATM’nin Doğuşu