Karadeniz’in Sırları: Gürcistan’da Keşfedilen Gizemli Tablet ile dünyanın dikkatini çekmeyi başardı. Bugün bu konu hakkında yeni gelişmelerden bahsedeceğiz. Vakit kaybetmeden başlayalım.
2021 yılında, bir grup yerel balıkçı Bashplemi Gölü‘nün alüvyonunda bir bazalt tablet buldu. Balıkçılar, tabletin dikkat çekici oymalarını fark ederek yetkililere haber verdi. Arkeologlar, tabletin yedi sıra halinde düzenlenmiş 60 karakter içerdiğini ve bu karakterlerden 39’unun daha önce hiç görülmemiş benzersiz semboller olduğunu tespit etti. Bu sembollerin bilinen hiçbir dile ait olmadığını söyleyen arkeologlar, kayıp bir dilin izlerine ulaşma ihtimalini heyecanla karşıladı.
Yazıtın Tarihi ve Benzerlikler
Araştırmacılar, tabletin bulunduğu bölgedeki jeolojik katmanları inceleyerek oymaların yaklaşık 14.000 yıl öncesine, Geç Tunç Çağı ya da Erken Demir Çağı’na ait olduğunu tahmin etti. Tabletin kimyasal tarihlemesini gerçekleştiremeyen bilim insanları, tabletin stilistik özelliklerini ve sembollerin düzenini analiz etti. Araştırmacılar, yazıttaki bazı motiflerin Hindistan’daki Harappa uygarlığı, Mısır hiyeroglifleri ve Batı İberya’daki megalitik sembollerle yüzeysel benzerlikler taşıdığını belirtti. Ancak, bu benzerliklerin doğrudan bir bağlantıyı işaret etmediğini ifade etti. Arkeologlar, Bashplemi yazıtının bilinen hiçbir kayıtlı dilin ögelerini içermediğini ve tamamen özgün bir iletişim sistemi olabileceğini düşünüyor.
Tabletin Mesajı Hakkındaki Teoriler
Araştırmacılar, oymaların anlamını çözmek için çeşitli hipotezler geliştirdi. G.Meskhia Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Levan Kharadze, bazı tekrarlanan sembollerin sayıları temsil ettiğini ve bunun bir hesap kaydı olabileceğini öne sürdü. Özellikle sembollerin düzenli tekrarı, bu görüşü destekliyor (Kharadze, 2023). Bazı bilim insanları, tabletin askeri ganimetlerin dökümünü ya da büyük bir inşaat projesine ait bilgileri içerebileceğini savundu. Diğer bir teori ise sembollerin dini bir adak mesajını ifade ettiğini ve tanrılara sunulan bir armağan olabileceğini belirtiyor (Jones, 2023).
Tablet, araştırmacılar arasında farklı yorumlara yol açsa da, taşıdığı bilinmezlik ile antik dönemlerin gizemlerini çözmek için önemli bir araç olmaya devam ediyor. Antropolog Dr. Miriam Grant, bu tür bulguların, antik kültürlerin iletişim sistemlerini anlamak için eşsiz fırsatlar sunduğunu vurguluyor (Grant, 2023).
Yazıtın Gürcüce ve Ermenice ile İlişkisi
Araştırmacılar, Bashplemi yazıtının sembollerini Gürcüce ve Ermenice ile karşılaştırarak dilsel benzerlikleri inceledi. Gürcüce’nin kökeni Kartvel dillerine, Ermenice’nin ise Hint-Avrupa dil ailesine dayanıyor olması, yazıtın bu dillerle bağlantılı olup olmadığını değerlendirme sürecinde önemli bir rol oynadı.
Prof. Dr. Nino Javakhishvili, yazıtın sembollerinin Gürcüce alfabesine özgü hiçbir özelliği taşımadığını ve Gürcüce ile doğrudan bir bağlantı kurmanın mümkün olmadığını belirtti. Ancak, sembollerin birkaçının Gürcü mitolojisindeki antik ikonografiyle benzerlik gösterdiğine dikkat çekti. Benzer şekilde, Dr. Hayk Manukyan, yazıtın Ermenice ile karşılaştırılmasında, karakterlerin Ermenice’nin klasik dönem alfabesine veya dil yapısına uygun olmadığı sonucuna ulaştı. Manukyan, bu durumun yazıtın tamamen farklı bir kültür ve dil sistemine ait olduğunu işaret ettiğini vurguladı.
Her iki dil uzmanı da, yazıtın Gürcüce veya Ermenice’den etkilenmiş olabileceğini, ancak özgün bir iletişim sistemi geliştirdiğini öne sürdü. Bu durum, yazıtın bulunduğu bölgede birden fazla kültürün karşılaştığını ve bu etkileşimlerin yeni bir dil yapısının ortaya çıkmasına zemin hazırlamış olabileceğini düşündürdü.
Dilsel Araştırmalarda Yeni Yaklaşımlar
Bashplemi yazıtının Gürcüce ve Ermenice ile doğrudan bir bağı olmadığını ortaya koyan bulgular, araştırmacıları dilsel çözümleme yöntemlerini çeşitlendirmeye yönlendirdi. Yapay zekâ tabanlı dil analizleri ve karşılaştırmalı ikonografik çalışmalar, yazıtın kökenini anlamada kullanılabilecek diğer yöntemler arasında yer alıyor.
Dr. Javakhishvili, bu tür yazıtların, yalnızca bölgesel değil, küresel bir perspektiften incelenmesi gerektiğini belirtti. Yazıtın bulunduğu bölgedeki antik kültürlerin bağlantılarını anlamak, yazının kökenine ve mesajına dair daha net ipuçları sunabilir.
Araştırmacılar, Bashplemi yazıtının taşıdığı sembolleri değerlendirirken, bu yazıtın dünyanın en eski alfabesi olup olmadığı konusunda ise net bir sonuca ulaşamadı. Mevcut bulgular, yazı sisteminin bir alfabe olabileceği kadar, bir piktografik veya sembolik yazı sistemi de olabileceğini işaret ediyor.
Gizemli Tablet makalemizi beğendiğinizi umarız.
@tarihlibilim