Altın Madenciliğinde Siyanür kullanımı hakkında eminiz aklınıza gelen bazı sorular olmuştur. Altın arama yaparken siyanür kullanmak şart mı? Siyanür nedir? Siyanür zararlı mı? Daha bunlara benzer nice sorular… Gelin önce siyanürün ne olduğuna bakalım.
Siyanür nedir?
Siyanür, hızla etki eden ve potansiyel olarak çok ölümcül bir kimyasaldır. Bu kimyasal, CN kimyasal grubunu içeren çeşitli bileşiklerden herhangi birini ifade eder; yani bir karbon atomu (C) ve bir nitrojen atomu (N) içerir. Organik olduğu için, canlı organizmalarla kolaylıkla reaksiyona girer. Siyanür, birçok metal ile kolayca birleşerek altın gibi metallerin cevherinden ayrılmasında faydalı olabilir. Bu sebeple altın madenciliğinde tercih edilmektedir.
Madencilikte kullanımı
Altın Madenciliğinde Siyanür kullanımı altını çıkarmak için kullanıldığına değinmiştik. Peki, bu işlem nasıl gerçekleşmekte? Bu işlem için iki yaygın yöntem vardır:
Yığın Liçi: Bu yöntemde, büyük kırılmış cevher yığınları açık havada dev toplama pedlerine yayılır. Sonrasında, siyanür çözeltisi bu yığınların üzerine püskürtülür. Siyanür, yığının içinde dolaşarak altını cevherden çözer ve çözelti haline getirir. Toplama pedleri, altından ayrılan ve cevherin tükenmesine kadar yığının üstüne tekrar püskürtülen metal emdirilmiş çözeltiyi toplar.
Tekne (Tank) Liçi: Bu yöntemde, cevher büyük tanklarda siyanür çözeltisi ile karıştırılır. Bu yöntemde sızıntı süreci daha kontrollü olduğu için dökülme riski daha düşüktür. Ancak, bu işlem sonucunda oluşan atıklar, genellikle büyük barajların arkasında (atık barajları) depolanır. Bu durum potansiyel felaketlere yol açabilir ve çevreyi bozabilir.
Liç işlemi
Siyanürle liç işlemi çok verimli olduğundan, çok daha düşük dereceli cevherlerin karlı şekilde çıkarılmasını sağlar.
Düşük dereceli cevher madenciliği, aynı miktarda altını elde etmek için çok daha fazla cevherin çıkarılmasını ve işlenmesini gerektirir. Bu durum, modern madenlerin siyanür kullanılmadan önceki döneme göre daha büyük olmasına, geniş açık çukurların oluşturulmasına ve büyük miktarlarda atık üretilmesine neden olur.
Tipik olarak, bir halkaya yetecek kadar altın üretmek için 20 tondan fazla maden atığı üretilir. Şaşırtıcı değil mi?
Şimdi siyanür kullanımının tehlikelerinden bahsetmek yerinde olacaktır.
Siyanür kullanmanın tehlikeleri nelerdir?
Siyanür, son derece zehirli bir madde olarak bilinir ve çevreye salındığında önemli çevresel etkilere ve halk sağlığı risklerine neden olabilir. Siyanür sızıntıları, büyük balık ölümlerine, içme suyu kaynaklarının kirlenmesine ve tarım arazilerinin zarar görmesine yol açmıştır. Örneğin:
- Amerika Birleşik Devletleri, Zortman-Landusky Madeni, Montana, 1982: 52.000 galon siyanür çözeltisi, Zortman kasabasına taze içme suyu sağlayan yeraltı suyunu zehirledi. Kaza, bir maden çalışanının evindeki musluk suyunda siyanür kokusu fark etmesiyle ortaya çıktı.
- Kırgızistan, Kumtor Altın Madeni, 1998: 2 ton sodyum siyanür taşıyan bir kamyonun Barskoon Nehri’ne çarpması sonucu 2.000’den fazla kişi tıbbi bakıma başvurdu.
- Romanya, Aural Gold, 2000: Atık barajının patlaması sonucu 3,5 milyon fit küp siyanürle kirlenmiş atık Tisza ve Tuna Nehirlerine döküldü. Macaristan ve Eski Yugoslavya’da balıklar öldü ve nehrin 250 mil aşağısındaki su kaynakları zehirlendi.
- Meksika, 2014: Şiddetli yağmurların ardından Proyecto Magistral madenindeki bekletme havuzundan 500.000 galon siyanür çözeltisi döküldü.
Altın Madenciliğinde Siyanür Kullanımı Çözümsüz mü?
Siyanürle altın arama yöntemleri, altının çıkarılması için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir ve doğru şekilde uygulandığında oldukça verimli olmaktadır. Ancak, siyanür kullanımının çevresel ve sağlıkla ilgili riskleri çok ciddi boyutlarda. Bu nedenle, madencilik endüstrisi sürekli olarak bu riskleri minimize etmek için çeşitli önlemler almak zorundadır.
Alternatif altın arama yöntemleri ve madencilik teknolojileri geliştirilmekte ve uygulanmakta. Bunlar arasında siyanürsüz altın çözme teknolojileri, geri dönüşüm teknikleri, çevre dostu madencilik uygulamaları ve daha sürdürülebilir madencilik prosesleri bulunmaktadır.
Ancak, siyanür kullanımının tamamen ortadan kaldırılması veya alternatif yöntemlerin tamamen yaygınlaşması görünen o ki zaman alacak ve maliyetli olacak. Bu süreçte, maden şirketleri ve endüstri uzmanları, çevresel etkileri en aza indirmek için sürekli olarak yeni teknolojiler ve yöntemler araştırmakta ve uygulamaktadır.
Sonuç olarak, altın madenciliği gibi endüstrilerde, çevresel ve sağlık risklerini azaltmak için sürekli çaba sarf edilmekte ve daha sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi için çalışılmaktadır.
@tarihlibilim